Sana Göre Haber

Adem Turan’ın Kaleminden Coşkulu Bir Üçleme: Mangan Mangan ve Hâfız Hâfız İncelemesi

Adem Turan Şiirinde Coşkunun Yeri

Adem Turan’ın şiirini tek bir kelimeyle tanımlamak gerekseydi, bu şüphesiz “coşku” olurdu. En hüzünlü metinlerinde dahi kabına sığmayan bir coşku, onun şiirinin en belirgin özelliğidir. Sesten, sözden ve hâlden şiire yansıyan bu coşku, çağımızın kaybetmeye yüz tuttuğu değerli duygulardan biridir.

Kısa süre önce şairin Çıra Yayınları’ndan çıkan Borges Borges & Gün Doğarken Gün Batımı adlı eserini okumuş, estetik derinliğinin yanı sıra Borges’in yaşamına dair sunduğu ipuçlarıyla bu çalışmayı oldukça önemli bulmuştum. Adem Turan, bu serinin devamı niteliğindeki iki değerli eserini daha tarafıma ulaştırdı: “Mangan Mangan” ve “Hâfız Hâfız”.

İrlandalı Bir Şairin Hikayesi: Mangan Mangan

Ele aldığım ilk eser, Hece Yayınları’ndan Mart 2024’te ikinci baskısı yapılan Mangan Mangan & gün batarken gün doğumu oldu. İlk baskısı 2021’de yapılan 56 sayfalık bu kitap, on dokuz şiire ev sahipliği yapıyor. Kitabın Faruk Uysal tarafından kaleme alınan sunuş yazısı, okuru şiirlere hazırlayan dikkat çekici bilgiler içeriyor. Eserde hayatı şiirleştirilen ve İrlanda ulusal marşının şairi olan James Clarence Mangan‘ın hayatı ele alınıyor. Sunuş yazısı sayesinde Mangan’ın şiirlerinin ana temaları olan İrlanda milliyetçiliği, ülkesindeki yoksulluk, Türklük ve Müslümanlığa duyduğu yakınlık gibi konular hakkında bilgi sahibi olarak şiirlere bilinçli bir başlangıç yapıyoruz.

Adem Turan, Mangan’ın hayatını büyük bir coşkuyla şiirleştiriyor. Şairin yalnızlığı, ülkesinin kıtlık vebası, kralların zorbalığı, Trinity Kitaplığı ve Marsh Kütüphanesi gibi hayatının önemli durakları şiirlerin içeriğini zenginleştiriyor. Eserde sıkça geçen Rosaleen adı da dikkat çekiyor.

“Ah, koynumda taşıdığım muska, sarıp/sarmalasın ruhumu da bedenim gibi!/Dirileyim yeniden! ve biriksin/şu susuzluktan çatlayan dudaklarımda/kederli ülkemin en yakıcı şarkıları/dilimde hep bir kan tadı Rosaleen/Ah Rosaleen!/Ateşlerde yanmış gibiyim (s. 32)”

Doğu’nun Kandili: Hâfız Hâfız

Şairin “üçlemenin son ayağı” olarak tanımladığı bir diğer eser ise “Hâfız Hâfız-doğu’nun kandili” adıyla Nisan 2025’te Şule Yayınları’ndan okurla buluşmuş. 14. yüzyılın büyük şairi ve Yahya Kemal’in “Rindlerin Ölümü” şiirine ilham olan Hâfız-ı Şirâzî‘yi konu alan bu eser, 71 sayfa ve on dokuz şiirden oluşuyor.

“İnsan acı bir sessizliktir çeşmeler kadar Hâce/upuzun bir yalnızlıktır (s. 17)”

“Yolculuk Tozu” ve “Ayrılık Urbası” isimli iki bölümden oluşan kitapta Turan, “Hâce” diye seslendiği bir muhatap aracılığıyla Hâfız’ın dünyasına yolculuk ediyor. Bu eserde, serinin diğer kitaplarından farklı olarak Hâfız’ın hayat hikâyesinden çok, onun duygu dünyasına ve Turan’ın bu dünya karşısındaki hissiyatına odaklanılıyor. Şiirlerin girişinde yer alan Hâfız dizeleri, okuru derin bir anlam ve ses dünyasına taşıyor.

Bir Okur Temennisi

Kıymetli Adem Turan’a bu değerli armağanları için teşekkür ederken, serinin bir üçleme olarak kalmamasını diliyorum. Bu şiirler, konu edindikleri şairlerin hayatlarına dair öz bilgiler sunarken estetik dokuyu da başarıyla koruyor. Adem Turan’ın kaleminden Ömer Hayyam, Firdevsi, Attar, Mevlana, Şeyh Galip ve Haşim gibi büyük ustaları da okumayı heyecanla beklerim.

Biz neyi beklesek onunla tazeleniriz Hâfız
Kokumuz güzel oluyor bu yüzden
Korku diye bir şey kalmıyor içimizde dünyadan yana
Gecenin peçesi açılmasa n’olur?
Duvarlarla konuşmayı bırak Hâce
Göğün esrarlı diline kulak ver biraz da (s. 49)

Exit mobile version