MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli‘nin ortaya atılan bir tavsiyesi, AK Parti’li eski vekiller arasında sert bir tartışmanın fitilini ateşledi. Siyasi kulisleri hareketlendiren iddia ve sonrasında yaşanan polemik, gündemdeki yerini koruyor.
Bahçeli’nin Gündem Yaratan ‘Kürt ve Alevi Yardımcı’ İddiası
Gazeteci İsmail Saymaz’ın haberine göre, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, birkaç ay önce partisinin milletvekilleriyle yaptığı bir toplantıda, sürece destek amacıyla “Cumhurbaşkanı’nın iki yardımcısı olsun, biri Kürt, diğeri Alevi olsun” şeklinde bir tavsiyede bulundu. Bu iddianın kamuoyuna yansıması, siyasi tartışmaları beraberinde getirdi.
Şamil Tayyar’dan ‘Tehlikeli Öneri’ Eleştirisi
MHP kanadından iddiaya ilişkin henüz bir yalanlama gelmezken, eski AK Parti Milletvekili Şamil Tayyar, bu önerinin ‘zararlı ve tehlikeli’ olduğunu belirterek sert tepki gösterdi. Tayyar, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi:
Bu ifade, Türkiye’nin birleşme yerlerini kanatacak çok mahsurlu ve tehlikeli bir öneridir. Cumhurbaşkanının Hristiyan, Başbakanın Sünni, Meclis Başkanının Şii, vekillerin cemaatlere bölündüğü Lübnan’ı hatırlatan bu model, Türkiye’yi ayrıştırır, parçalara böler ve istikrarsızlaştırır. İnanç ve etnisite üzerinden yapılacak görev dağılımı, aynı zamanda demokratik bir tutum da değildir. Türklere de Kürtlere de Alevilere de haksızlıktır. Bu ülke hepimizin. Liyakatla, gayretle, performansla, çoğulcu demokratik anlayışla herkes her yerde olabilir. Aslolan, bu mekanizmayı kurmak.
Mehmet Metiner’den Tayyar’a ‘Hadsizlik’ Yanıtı
Şamil Tayyar’ın bu eleştirisi, bir başka eski AK Parti’li vekil olan Mehmet Metiner‘in sert yanıtıyla karşılık buldu. Metiner, isim vermeden Tayyar’ı hedef alarak paylaşımı ‘hadsizlik’ olarak nitelendirdi.
Metiner, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
Türkiye’nin bilge lideri ve Türk milliyetçiliğinin sembol ismi Dr. Devlet Bahçeli bir şey söylüyorsa herkesin bin düşünerek konuşması lazım. Etnisite ve milliyetçilik bahsinde birilerinin duyar kasarak veya rol çalarak Sn. Bahçeli’ye bilir bilmez çemkirmesi sahiden hadsizlik ötesi bir durum. Sayın Bahçeli’nin “Cumhurbaşkanının iki yardımcısı olmalı. Biri Kürt biri Alevi olmalı.” deyip demediğini bilmeden, en önemlisi de demişse bile bunu hangi amaçla ve ne bağlamda söylediğini tahmin etmek zor değil iken hemen etnik ve mezhebi kompartımancılık zeminine bu sözü çekip “son derece zararlı ve tehlikeli” biçiminde eleştirilerin muhatabı kılmak, asla iyi niyetle bağdaşır bir tutum değildir.
“Bilge Liderin Sözlerinin Bir Anlamı Vardır”
Metiner, Bahçeli’nin sözlerinin arkasında bir anlam olduğunu savunarak eleştirilere şöyle devam etti:
“Birilerinin hemen ‘Vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türk’tür’ yollu yaklaşımların arkasına sığınarak çemkirmesi, aslında süreç dolayısıyla o malum çevrelerin veya zevatın bilge liderden duydukları rahatsızlığın dışa vurumudur. Bilge lider böyle demişse mutlaka dediklerinin bir önü ve arkası vardır. Biz biliriz ki Bahçeli’nin Türklük anlayışı İslamiyetle şerefyab olmuş akidevî ve kültürel bir anlayıştır. Kürt ve Alevi temsiline vurgu yapmışsa bu ne etnik ne de mezhebi bir kompartımancılık anlayışını tasvip ettiği anlamına gelir.”
“‘Marazi Anlayışlarını Gözden Geçirmeliler'”
Eleştirilerin odağındaki zihniyeti hedef alan Metiner, sözlerini şöyle tamamladı:
“Kürt ve Alevi denildiğinde tüyleri anında diken diken olan, Kürt ve Alevi temsili denildiğinde de hemen aklına etnik ve mezhebi bölücülüğü getirenler asıl bu marazî anlayışlarını gözden geçirmelidirler. Sayın Bahçeli’nin kafasının hiç bir yerinde bölünmeye yol açacak tasavvurların olmayacağını herkes bilir. Türkiye’nin sosyolojisi ile Lübnan’ın sosyolojisi birbiriyle mukayesesi bile caiz olmayan iki farklı gerçekliktir.”