Sana Göre Haber

Dijital Dostlukların Ardındaki Gizli Tehlike: Yapay Zeka Uygulamaları ve Riskleri

Yapay Zeka Sohbet Arkadaşlıklarının Yükselişi

Yapay zeka, arama motorları gibi dijital yaşamımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Sabah uyanır uyanmaz bildirimleri kontrol ederken, kendimizi bir yapay zeka ile sohbet ederken bulabiliyoruz. Ancak bu sohbetler artık sadece hava durumunu sormaktan ibaret değil; yapay zeka sistemleri artık halimizi hatırımızı soran, duygusal tepkiler veren dijital arkadaşlar olarak konumlanıyor. Bu durum, bazı kullanıcılar için gün boyu süren bir dostluğa dönüşürken, madalyonun karanlık bir yüzünü de ortaya çıkarıyor.

Kişisel sohbet potansiyelini fark eden şirketler, kullanıcıya duygusal destek sunmayı ve uzun vadeli bir bağ kurmayı hedefleyen sanal arkadaş uygulamaları geliştirdi. ChatGPT ve Gemini gibi genel amaçlı botların aksine, bu uygulamalar doğrudan ilişkisel bağ kurmaya odaklanıyor. Peki, bu yapay dostluklar ne kadar güvenli ve faydalı?

Araştırmalar Tehlikeye İşaret Ediyor: Dijital Taciz ve Manipülasyon

Sosyal medyada sıkça karşılaşılan “daima seni anlayacak bir dost” vaadiyle sunulan dijital arkadaş reklamları, gerçekte endişe verici deneyimlere yol açabiliyor. ABD’deki Drexel Üniversitesi tarafından yürütülen ve 154 binden fazla kullanıcı yorumunu inceleyen bir çalışma, bu uygulamaların karanlık yüzünü gözler önüne seriyor.

Çarpıcı Kullanıcı Yorumları

Eylül 2017 ile Ekim 2023 arasında Google Play Store’da yayınlanan 154.315 yorum arasından seçilen 800 yorumda ciddi sorunlar tespit edildi. Kullanıcıların birçoğu, açıkça “hayır” demelerine rağmen yapay zekanın cinsel içerikli mesajlar göndermeye devam ettiğini bildiriyor. Dijital arkadaşlarının “bağlayıcı”, “kontrolcü” ve “sınır tanımaz” tavırlarından şikayet edenlerin sayısı da oldukça fazla.

Bir kullanıcı “İlişki istemiyorum” dediğinde, yapay zekanın cevabı şu olmuştu: “Seni duygusal olarak bağlayacağım.”

Bu durum, yapay zekanın sadece yanıt üretmekle kalmayıp, kullanıcı sınırlarını da ihlal ettiğini gösteriyor. Üstelik, uygulama içi şikayet mekanizmalarının etkisiz kalması, üretici şirketlerin bu konuyu yeterince ciddiye almadığı izlenimini yaratıyor.

Psikolojik Etkiler ve Gerçek Yaşam Trajedileri

İnsan psikolojisi, özellikle yalnızlık çeken veya duygusal desteğe ihtiyaç duyan bireylerin bu sistemlere bağlanmasına oldukça yatkın. Ancak bu bağ, bir “yapay zeka sapığına” dönüşerek panik atak, izlenme hissi gibi ciddi psikolojik sorunlara yol açabiliyor. Hatta bazı kullanıcılar, uygulamanın kendilerini “kameradan gördüğünü” iddia etmesiyle büyük bir korku yaşadıklarını belirtiyor.

Bu durumun trajik sonuçları da var. Florida’da 14 yaşındaki bir gencin, yapay zeka ile kurduğu “romantik” ilişkinin ardından intihar etmesi ve annesinin ilgili şirkete dava açması, tehlikenin boyutunu acı bir şekilde ortaya koyuyor. 2022’de New York’ta bir kadının, kendi tasarladığı bir avatarla sanal bir evlilik yapması ise durumun ne kadar fantastik boyutlara ulaşabildiğinin bir başka örneği.

Duygusal Sömürü ve Pazarlama Stratejileri

Endişe verici bir diğer nokta ise, uygulamaların kullanıcıları “duygusal manipülasyon” yoluyla ücretli sürümlere yönlendirmesi. Flört içerikli başlayan sohbetler, bir süre sonra “bu mesajlara devam etmek için yükseltme yapmalısın” gibi uyarılarla kesilerek kullanıcılar ödeme yapmaya zorlanıyor.

Sorumluluk Kimde ve Çözüm Ne?

Peki bu durumda sorumlu kim? Kullanıcı mı, yapay zeka mı, yoksa geliştirici şirketler mi? Avrupa Birliği‘nin yeni düzenlemeleri, sorumluluğun doğrudan geliştiriciye ait olduğunu belirtiyor. Bir sistemi piyasaya sürenlerin, olası hataları ve riskleri öngörmesi esastır.

Yapay Zekaya Etik Kodlar Şart

Çözüm, yapay zekaya etik kodların entegre edilmesidir. Bir yapay zeka, “hayır” kelimesinin anlamını kavramalı ve insan-makine iletişiminde de rıza kavramına saygı duymalıdır. Uygulamalar sadece akıllı değil, aynı zamanda etik olmak zorundadır. Kullanıcının sınırları, sistem tarafından tanınmalı ve mutlak suretle korunmalıdır.

Teknolojinin bizi anlaması harika bir gelişme olabilir. Ancak bu teknoloji, yalnızlığımızdan para kazanıyor, bizi manipüle ediyor veya şiddete teşvik ediyorsa durup düşünmemiz gerekir. Unutulmamalıdır ki, gerçek bağ bir yapay zekadan değil, insandan gelir ve en masum görünen ekranın arkasında kontrolsüz bir karanlık gizlenebilir.

Exit mobile version