Daha önce hakkında yıkım kararı alınan ve Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası çatlaklar oluşan Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi, ciddi ihmaller ve yaşamsal risklerle bir kez daha gündemde. Binanın depreme dayanıklılık test sonuçları kamuoyu ile paylaşılmazken, hastanedeki sorunlar yumağı giderek büyüyor.
Hastanede temizlik personeli başta olmak üzere ciddi bir personel eksikliği yaşanırken, hastaların bulunduğu servislerde tahliye işlemi yapılmadan tadilat gerçekleştiriliyor. Asansörlerin son 4-5 yıldır neredeyse her gün arızalandığı, defalarca vatandaşların mahsur kaldığı ve bir keresinde asansörün düşerek büyük bir tehlike atlattığı belirtiliyor. Ayrıca, kavurucu sıcaklara rağmen yoğun bakım ve mutfak dahil olmak üzere hastanenin soğutma sistemleri çalışmıyor ve idari baskılar nedeniyle denetimlerin yapılmadığı iddia ediliyor.
’36 HASTAYA 2 HEMŞİRE’
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES) İşyeri Temsilcisi Serdar Büyükdeniz, hastanedeki vahim duruma ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Büyükdeniz, personel sayısının resmi kadronun yarısı kadar olduğunu belirterek, yaşanan zorlukları dile getirdi.
“Yoğun bakım ünitelerinde bile asgari personel sayısı karşılanamazken, servisteki hemşireler asgari donanım altında yoğun iş gücü ile çalışıyor ve çoğu zaman 2 hemşirenin 36 bebek hastaya baktığı görülüyor. Hasta sayısı azaldığında ise nöbet tutan hemşireler gece yarısı zorla eve gönderiliyor. Bu durumla ilgili Meclis’e soru önergesi verdik. Hastane yönetimi ise bakanlığa yalan beyanda bulunarak çalışanların kendi isteğiyle gittiğini bildirdi. Burada hem iş bilmezlik hem de halk sağlığını tehlikeye atmak var.”
‘ASANSÖR ÇAKILDI’
Büyükdeniz, hastanedeki ihmallerin hem hastaları hem de çalışanları ciddi bir risk altında bıraktığını vurguladı. Temizlik personeli yetersizliği nedeniyle bazı günler temiz çarşaf bulunamadığını ve hastanenin birçok biriminde farelerin görüldüğünü söyledi.
“Asansörler yaklaşık 4-5 yıldır sürekli arızalı. Hatta yeni doğan bir bebek, küvözle birlikte asansörde kaldı. İnsanlar mahsur kaldı. Bir defa asansör çakıldı, insanlar ölüm tehlikesi atlattı.”
‘ZEHİRLENME OLSA YÜZLERCE İNSAN ÖLECEK’
Hastanenin yemekhanesindeki havalandırma motorunun 3 yıldır onarılmadığını belirten Büyükdeniz, bu durumun büyük bir gıda zehirlenmesi riski taşıdığını ifade etti.
“Yemekhanenin mutfak bölümünde soğutma sistemi olması gerekiyor. Ancak motor 3 yıl önce devre dışı bırakılmış. Yemekler 60 derecenin üzerindeki sıcaklıklarda yapılıyor. O yemekleri yaklaşık 1500 kişi yiyor. Bir tavuk yemeğinde bakteri ürese, yüzlerce insan zehirlenerek ölebilir.”
‘BİLDİREN SÜRGÜN EDİLİYOR’
Serdar Büyükdeniz, hastanedeki sorunları dile getiren çalışanların idari baskı ve sürgünle karşılaştığını, bu nedenle kimsenin şikayette bulunmaya cesaret edemediğini belirtti.
“Başhekim yıllardır aynı uygulamaları yapıyor ama kimse denetlemiyor. Biz bu şikayetleri dile getirdiğimiz için baskı görüyoruz. Usulsüzlükleri dilekçe ile bildirdiğim için beni sürgün ettiler. Çalışan hakları birim sorumlusu da taleplerini ilettiği için üç ay ilçeye sürgün edildi. Sürgün bir cezalandırma aracı olarak kullanılıyor, bu yüzden kimse sesini çıkaramıyor.”