Gümüşhane’nin Doğal ve Tarihi Güzelliği: Taşköprü Yaylası
Gümüşhane’de, deniz seviyesinden 2 bin 140 metre yükseklikte konumlanan Taşköprü Yaylası, çevresindeki eşsiz turizm merkezleriyle doğa tutkunlarının yeni favori mekanı haline geldi. Şehir merkezine yalnızca 50 kilometre mesafede bulunan bu yayla, Santa Harabeleri, Çakırgöl ve Karaca Mağarası gibi önemli destinasyonlara yakınlığıyla dikkat çekiyor.
105 Yaylanın Merkezi ve Foto Safari Cenneti
Taşköprü Yaylası, çevresindeki tam 105 yaylanın merkezi olma özelliği taşıyor. Zengin flora ve faunası, etkileyici doğal güzellikleri ve tarihi kalıntıları ile özellikle foto safari tutkunları için büyük bir potansiyel sunuyor. Ayrıca yaylaya adını veren ve ziyaretçilerin büyük ilgisini çeken tarihi Taş Köprü, 1461 yılında Trabzon’un fethi sırasında Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmıştır.
Tarihe Yolculuk: Santa Harabeleri
Yaylanın yakınında, Dumanlı köyü sınırları içinde yer alan Santa Harabeleri, Rum sivil mimarisinin özgün örneklerini barındıran büyüleyici bir atmosfere sahiptir. 17. yüzyılda Rumlar tarafından kurulduğu bilinen bu arkeolojik ve doğal sit alanında, taştan yapılmış tek katlı konutlar, her mahallede en az bir kilise ve her sokakta bir çeşme bulunmaktadır. Ziyaretçiler, Taşköprü Yaylası ve çevresindeki bu mekanlarda piknik yapıp, fotoğraf çekerek keyifli zaman geçiriyor.
Ziyaretçiler Yaylada Huzur Buluyor
Taşköprü Yaylası’ndaki bir işletmenin müdürü Mustafa Akgül, şehir hayatının gürültüsünden ve bunaltıcı sıcağından kaçmak isteyen herkesi yaylaya davet etti.
“Yaylamız özellikle haziran, temmuz, ağustos ve eylül aylarında misafirlerini ağırlıyor. Yerli ve yabancı konuklarımız, doğa yürüyüşü yapmanın yanı sıra bölgedeki birçok turizm mekanını ziyaret etme fırsatı buluyor.”
Ziyaretçilerin Gözünden Bölge
Ziyaretçilerden Nagehan Şahin, hafta içi biriken iş stresini Taşköprü Yaylası’nda attığını belirterek, “Gümüşhane’nin yaylalarıyla meşhur olduğunu biliyoruz ve gerçekten bu yaylalar her hafta ziyaretçi akınına uğruyor.” diye konuştu.
Santa Harabeleri’ni ilk kez ziyaret eden Ümmühan Pekbüyük ise deneyimini, “İlk kez geldim. Şansımıza hava da çok güzel. Keyifli bir şekilde masamızı kurduk, kahvaltımızı yaptık. Çok güzel zaman geçirdik.” sözleriyle paylaştı.
Bölgeyi tekrar ziyaret eden Ceren Mutlu da, “Tarihi medrese ve kilise var. Oraları gördük. Tekrar tekrar gelmekten dolayı mutluluk duyuyorum. Güzel bir tarihi olduğunu düşünüyorum.” dedi. Davut Mutlu ise Santa Harabeleri’nin doğası ve havasıyla muhteşem bir yer olduğunu belirterek zamanı olan herkese tavsiye etti.