Edirne’de Kuraklık Ayçiçeği Tarlalarını Vurdu: Hasat Erkene Çekiliyor
Türkiye’nin yağlık ayçiçeği üretiminin kalbi olan Edirne, iklim değişikliğinin getirdiği yüksek sıcaklıklar ve yetersiz yağışlar nedeniyle ciddi bir kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya. Tarlalardaki ürünler kuruma noktasına gelirken, normalde 15 Ağustos‘ta başlayan hasadın bu yıl çok daha erken başlayacağı öngörülüyor.
Bölgedeki tarımsal sulamanın can damarı olan nehirlerdeki su seviyeleri de alarm veriyor. Tunca Nehri‘nde debi 2 metreküp/saniyeye, Meriç Nehri‘nde ise 30 metreküp/saniyeye kadar düştü. Bu durum, ayçiçeği üreticisini endişelendiriyor.
Ziraat Odası Başkanı Arabacı: “Geçen Yılki Verimi Bile Alamayacağız”
Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, bölgede son iki yıldır yeterli kış yağışı alınamadığını vurguladı. Arabacı, durumun ciddiyetini şu sözlerle ifade etti:
“Maalesef 2 yıldır kış yağışlarını yeterli seviyede alamıyoruz. Toprak doyuma ulaşamadı ve alt katmanlar kuru kaldı. Ayçiçeği kazık köklü bir bitki olduğu için alttaki suya ihtiyaç duyar. Kış yağışı olmayınca ve yazın da yağış yetersiz kalınca ayçiçeğinin kafa yapısı çok ufak kaldı. Bu yıl geçtiğimiz yıl aldığımız verimi de alamayacağımız düşüncesindeyiz.”
Dışa Bağımlılık Tehlikesi Kapıda
Başkan Arabacı, Trakya genelinde yaşanan kuraklığın sadece Edirne ile sınırlı olmadığını belirtti. Kırklareli, Lüleburgaz ve Babaeski gibi bölgelerde bazı tarlaların biçilemeyecek duruma geldiğini söyledi.
“Biliyorsunuz Edirne ve Tekirdağ, Türkiye’nin ayçiçeği üretiminde birinci ve ikinci sırada. Trakya, ayçiçeğinin merkezi demek. Buralarda durum böyle olunca, zaten dışa bağımlı olduğumuz ayçiçeğinde dışa bağımlılığımız biraz daha artacak anlamına geliyor” diyerek ekonomik sonuçlara dikkat çekti.
Üreticiden Acil ‘Kuraklık Desteği’ Çağrısı
Artan maliyetler ve düşen verim nedeniyle üreticinin zor durumda olduğunu belirten Arabacı, acil destek talebinde bulundu:
“Maliyetlerimiz çok yüksek ve bu yıl yine zarar edeceğiz. Bir üreticinin iki yıl üst üste zarar etme lüksü yoktur. Tarımda sürdürülebilirliğin devamı için üreticilerimize ekstra bir kuraklık desteği planlaması gerekiyor. Bu anlamda desteklenmeye çok ihtiyacımız var.”
Üretici İsmail Sancakçavuşu: “Hasat Tarihleri Birbirine Karıştı”
Kentteki üreticilerden İsmail Sancakçavuşu ise yaşanan durumu çarpıcı bir örnekle açıkladı: “Daha bir hafta önce buğday hasadını bitirdik, şimdi ayçiçeklerimiz biçilecek hale geldi. Normalde iki hasat arasında 1-1,5 ay olurdu. O kadar şiddetli bir kuraklık var ki, ticaret borsasına hala buğday gelirken ilk defa ayçiçeği de gelmeye başladı. Tarihler birbirine karıştı.”
Sancakçavuşu, aşırı sıcakların bitkinin gelişimine izin vermediğini belirterek, “Temmuz sıcaklığının çok yüksek olması, ayçiçeğinin kendini döllemesine olanak vermiyor. Ayçiçeği aslında olmadı, sadece susuzluktan dolayı kuruyarak öldü” dedi.