Mustafa Kemal’in “Fazilet Adası”: Yeni Adana Gazetesi
Bugünkü konumuz, ne bir hain ne de bir işbirlikçi; aksine, Milli Mücadele’nin en parlak meşalelerinden birini yakan bir gazete ve onun fedakâr kurucusu. Mustafa Kemal Atatürk’ün yerel basın için kullandığı o veciz tabirle, bir “fazilet adası” olan Yeni Adana gazetesi ve Ahmet Remzi Yüreğir‘in ilham veren hikayesini ele alacağız.
İşgal Altındaki Adana ve Direnişin İlk Kıvılcımları
Takvimler Kasım 1918‘i gösterdiğinde, memleketin dört bir yanı gibi Adana da derin bir hüzün içindeydi. Bir yanda I. Dünya Savaşı’nın getirdiği yenilgi, diğer yanda Mondros Mütarekesi’nin onur kırıcı hükümleri vardı. Osmanlı Hükümeti’nin 21 Kasım‘da Çukurova’daki askerlere çekilme emri vermesiyle bölge savunmasız kaldı. Bu boşluktan faydalanan Fransızlarla işbirliği içindeki Ali İlmi ve Mesud Fâni kardeşler, “Ferda” adlı gazeteyle işgal propagandası yapmaya başladı. 21 Aralık 1918‘de, çoğu Ermenilerden oluşan 1500 kişilik bir Fransız birliği Adana’yı resmen işgal etti. Bir Fransız subayının da belirttiği gibi, bu askerleri motive eden şey “Fransa sevgisinden çok Türk’e olan nefretleriydi.”
Bir Kalem, Bir Millet: Yeni Adana’nın Doğuşu
Bu karanlık günlerde, 26 yaşındaki genç öğretmen Ahmet Remzi Yüreğir ve yedek subay dostu Mehmet Avni (Doğan), bu zillete sessiz kalmamaya karar verdi. Mücavirzâde Mustafa Emin’in Hayat Matbaası’nda, 25 Aralık‘ta “Ferda” gibi yayınlara cevap vermek için “Adana” gazetesini çıkardılar. Sert ve milli duruşları nedeniyle gazete, emperyalist güçler tarafından sadece üç sayı sonra kapatıldı.
Baskı, Sürgün ve Yeni Bir Başlangıç
Yılmayan iki yurtsever, Vali Nazım Bey’in de onayıyla bu kez “Yeni Adana” gazetesini yayınlamaya başladı. Gazete, Türk halkını direnişe çağırıyor, işgalin haksızlıklarını ve Ermeni taşkınlıklarını cesurca eleştiriyordu. Mehmet Avni’nin 8. sayıda yazdığı “Kanuna hürmet” başlıklı yazıda işgal güçleriyle alay etmesi bardağı taşıran son damla oldu:
“Eşeğin kuyruğu hâlâ elimizdedir.”
Bu yazı üzerine 8 Ocak 1919‘da matbaa basıldı, makinelere el konuldu. Mehmet Avni ve matbaa sahibi Mustafa Emin sürgün edildi. Tutuklanmaktan son anda kurtulan Ahmet Remzi ise Temsilciler Kurulu Başkanı Mustafa Kemal Paşa ile temas kurarak silahlı direnişin örgütlenmesinde rol aldı.
Sürgünde Bir Vagon, Vatanda Bir Bayrak
Kalem mücadelesi bitmemişti. Ahmet Remzi, 25 Temmuz 1920‘de, matbaasını taşıyabildiği bir tren vagonunda, Toroslar’daki Kelebek Köyü İstasyonu’nda gazetesini yeniden yayımlamaya başladı. 9. sayı “Kilikya Türk Ülkesidir” manşetiyle çıktı. Gazete, sırasıyla Kelebek, Belemedik ve Pozantı istasyonlarından yayınını sürdürdü. Adana’nın kurtuluşundan sonra, 9 Aralık 1921‘de yayımlanan 185. sayıda ise şu başyazıyla vatan toprağına kavuşmasını kutladı:
“Çok dertli, elemli günlerden sonra öz yurdumuza kavuştuk. Başımızın üzerinde dalgalanan şanlı bayrağımız, hürriyet ve istiklalimizin ebedi dönüşünü müjdeliyor. Artık vatanımızın kucağındayız…”
Soba İsinden Mürekkep, Buzlu Sudan Kâğıt
Milli Mücadele’nin yokluk günlerinde gazete çıkarmak büyük bir fedakârlıktı. Kâğıt ve mürekkep bulunamıyordu. Yurtsever gazeteciler, soba isinden mürekkep yapıyor, kullanılmış kâğıtları buzlu suda silerek tekrar kullanıyordu. Tek dertleri para kazanmak değil, işgali bu topraklardan kazımaktı.
Cumhuriyet’in Tanığı, Dünya Basınının Örneği
Yeni Adana, 456 sayısıyla Türk zaferini Çukurova’ya duyurdu ve Cumhuriyet’in en büyük savunucularından biri oldu. Yıllar boyunca sayısız badire atlatan gazete, 1965 yılında Gazete Sahipleri Birliği Vakfı’nın Dünya Basın Başarı Ödülü‘nü kazanarak uluslararası bir takdir gördü. Ödül töreninde konuşan Dr. Alberto Gainza Paz’ın sözleri, gazetenin misyonunu özetliyordu:
“Bu ödül, bir gazetenin büyüklüğünün sayfa sayısına veya tirajına bağlı olmadığını bir kez daha göstermiştir. Bir gazetenin büyük olması için çok sayıda baskı makinesine değil bir ruha sahip olması gerekir.”
Bu ruh, Kuvayı Milliye ruhuydu. Ne yazık ki, 31 Temmuz 2023‘te yayımlanan son sayısında “Bir dönem bitiyor” ve “Savaşlara dayandı, krize dayanamadı” başlıklarıyla bu bir asırlık ruh okurlarına veda etti.