İsrail Başbakanı Netanyahu Hastaneye Kaldırıldı: Gıda Zehirlenmesi mi, Siyasi Komplo mu?
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu‘nun bozuk gıda tüketimi sonucu rahatsızlanarak tedavi altına alınması, ülkede ve uluslararası arenada geniş yankı buldu. Resmi açıklamalar gıda zehirlenmesine işaret ederken, siyasi analistler ve muhalefet liderleri olayın arkasında farklı nedenler olabileceği ihtimalini gündeme taşıdı.
Resmi Açıklama: Bağırsak İltihabı ve Tedavi Süreci
İsrail Başbakanlık Ofisi tarafından yapılan açıklamaya göre, Başbakan Netanyahu gece boyunca kendini iyi hissetmedi. Batı Kudüs’teki Hadassah Hastanesi İç Hastalıklar Bölümü Direktörü Prof. Alon Hershko tarafından evinde muayene edilen Netanyahu’ya, tükettiği bozuk gıda nedeniyle bağırsak iltihabı (gastroenterit) teşhisi konuldu. Durumunun iyi olduğu belirtilen Başbakan’ın, dehidratasyon (sıvı kaybı) nedeniyle intravenöz sıvı tedavisi gördüğü ve doktorların tavsiyesi üzerine üç gün istirahat edeceği bildirildi.
İlk Tepkiler ve Destek Mesajları
Rahatsızlığın duyulmasının ardından İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, sosyal medya hesabından bir destek mesajı yayımladı. Ben-Gvir, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
“İsrail halkı, ülke ve güvenlik için birlikte yaptığımız tüm iyi şeyleri, her cephede cesaretle ve kararlılıkla sürdürmen için sana ihtiyacımız var.”
Suikast İddiaları ve Gözdağı Komplosu
Netanyahu’nun rahatsızlığı, gıda zehirlenmesinden daha fazlası olabileceği yönündeki spekülasyonları da beraberinde getirdi. Dış politika analisti Yeliz Albayrak, CNN Türk’e yaptığı değerlendirmede, Netanyahu’nun etrafındaki sıkı güvenlik çemberine dikkat çekerek basit bir gıda zehirlenmesi ihtimalinin zayıf olduğunu belirtti.
Albayrak, “Netanyahu’nun çok sayıda düşmanı var. Bu kadar kontrol edilen birinin gıda zehirlenmesi yaşaması çok da mümkün görünmüyor. Bu bir gözdağı girişimi olabilir. Basit bir tıbbi durum olduğunu çok da sanmıyorum,” diyerek suikast ihtimalini dışlamadı.
Siyasi Manevra mı? Uzmanlar Değerlendirdi
Uluslararası ilişkiler uzmanı Cihan Günyel ise olayın siyasi bir manevra olabileceğini öne sürdü. Günyel, Netanyahu’nun halkla ilişkiler çalışmalarını ustaca kullandığını belirterek, bu durumu Batı ve ABD’nin desteğini yeniden kazanmak için bir fırsata çevirebileceğini ifade etti.
Günyel’in Analizine Göre Olası Senaryolar:
- ABD ile İlişkileri Onarma: Zehirlenme sonrası ABD Başkanı Trump’tan bir geçmiş olsun telefonu alarak İran ve Gazze konularında yeni bir diyalog kanalı açmak.
- İç Kamuoyuna Mesaj: “Zehirlenmeme rağmen çalışan bir başbakanınız var” imajı çizmek.
- Zor Kararları Erteleme: Kabinedeki ayrılıklar sonrası azınlık hükümetine düşmesi nedeniyle kritik toplantılardan kaçınarak zaman kazanmak.
Günyel ayrıca, MOSSAD direktörünün Washington’da Filistinlilerin Libya, Endonezya ve Etiyopya’ya gönderilmesi için yaptığı görüşmelere dikkat çekerek, zamanlamanın manidar olduğunu vurguladı.
Muhalefetten Sert Tepki: “Savaşı Seçimlere Kadar Uzatmak İstiyor”
İsrail’de muhalefetteki Evimiz İsrail Partisi lideri Avigdor Liberman, Netanyahu’nun Gazze’deki savaşı kasıtlı olarak uzattığını iddia etti. Liberman, “Netanyahu, savaşı seçimlere kadar uzatmak istiyor,” diyerek, önceliğin tüm esirlerin geri getirilmesi ve saldırıların sonlandırılması olması gerektiğini savundu.
“İnsani Yardım Kenti” Planına Eleştiri
Liberman, Refah’ta kurulması planlanan “insani yardım kenti” projesini de “savaşın hedefleriyle çelişen hayali bir girişim” olarak nitelendirdi. Bu planın İsrailli vergi mükelleflerine 20 milyar şekel (yaklaşık 6 milyar dolar) gibi büyük bir mali yük getireceğini belirterek eleştirdi.
İsrail Hükümetinin Tartışmalı Gazze Sürgün Planı
Öte yandan, İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Genelkurmay’a Refah’ta bir “insani yardım kenti” kurulması talimatı verdiğini duyurmuştu. Planın, ilk etapta 600 bin Filistinliyi, nihayetinde ise tüm Gazze halkını “gönüllü göç” adı altında başka ülkelere sürmeyi hedeflediği belirtiliyor. Uluslararası hak örgütleri ise bu planı, “insani yardım kenti” değil, bir “toplama kampı” oluşturma girişimi olarak eleştiriyor.