Zeytinlikler Madene Açılıyor: Meclis’teki Gergin Oturumlar Sonrası Yasa Kabul Edildi

Zeytinlikleri Madenciliğe Açan Yasa Meclis’ten Geçti

Zeytinlik alanların madencilik faaliyetlerine açılmasını öngören ve kamuoyunda büyük tepki toplayan torba yasa teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda yaşanan sert tartışmalar ve gerginliklerin ardından kabul edildi. Görüşmeler sırasında muhalefet milletvekilleri kürsüyü işgal ederken, yaşanan arbede oturuma damgasını vurdu.

Meclis’te Kürsü İşgali ve Fiziki Arbede

Teklifin 17. maddesinin görüşüldüğü sırada tansiyon en üst seviyeye tırmandı. CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı‘nın kürsüyü işgal etmesiyle başlayan eyleme, CHP ve DEM Partili diğer milletvekilleri de katıldı. Vekiller, “Havama, suyuma, toprağıma dokunma” sloganları atarak düzenlemeyi protesto etti. Yaşanan gerilim üzerine TBMM Başkanvekili Tekin Bingöl oturuma ara vermek zorunda kaldı.

Verilen aranın ardından görüşmeler yeniden başlasa da sular durulmadı. Milletvekilleri arasındaki sözlü sataşmalar kısa sürede fiziki arbedeye dönüştü. Bazı vekillerin birbirlerinin üzerine yürüdüğü ve “Kahvehane mi burası?” diyerek tepki gösterdiği anlar kameralara yansıdı. Gerginlik, diğer parlamenterlerin araya girmesiyle güçlükle yatıştırıldı.

Muhalefetten Sert Eleştiri: “Bu Yasa Holdingleri Koruma Yasasıdır”

Görüşmelerde söz alan CHP Amasya Milletvekili Reşat Karagöz, iktidarı eleştirerek yasanın halkın değil, şirketlerin çıkarlarını gözettiğini savundu.

“Günlerdir Meclis’in önünde zeytinliklerin kıyımını kabullenmeyen köylülerimiz direniyor, isyan ediyor. Aranızdan bir kişi olsun çıkıp o insanların yanına gitti mi? Biz burada günlerdir sadece bir yasa tasarısını değil Anadolu’nun bağrına saplanmak istenen bir talan planını görüşüyoruz. Bu yasa halkı değil holdingleri koruma yasasıdır. Bu yasa ağacı değil parayı sevenlerin yasasıdır. Çiftçiye rağmen, köylüye rağmen, doğaya rağmen yasa yapılamaz.”

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır da mücadelelerinin halk için olduğunu vurguladı:

“Yahu, 2 şirket için burada nasıl bir mücadele veriyorsunuz? Biz burada halk tarafındayız, siz iki şirket için bunu yapıyorsunuz. Ne oldu Kızılcahamam’da, Cumhurbaşkanı ne söyledi de bu kadar hırslandınız? Bu millet, 2 şirketten büyüktür, büyük olacaktır. O yüzden, son dakikaya kadar direneceğiz, direneceğiz, direneceğiz!”

Yasa Onaylandı, Sivil Toplumun Direnişi Sürüyor

Muhalefetin “talan yasası” olarak nitelendirdiği düzenleme, tüm itirazlara ve protestolara rağmen Meclis’ten geçti. Ancak sivil toplumun mücadelesi sona ermedi. Türkiye’nin 30 ilinden gelen çiftçilerin kurduğu Toprağımızı Vermiyoruz Platformu üyeleri, yasanın geri çekilmesi talebiyle TBMM Dikmen Kapısı önündeki eylemlerine ve dört gündür sürdürdükleri açlık grevine devam ediyor.

Platform üyesi Deniz Gümüşel, yaptıkları basın açıklamasında kararlılıklarını dile getirdi: “İktidar, tarım politikaları ile zaten yokluğa terk ettiği köylüyü yerinden yurdundan etme peşinde. Bu yasa tümden yaşamımıza kastediyor. Bu yasa geri çekilinceye, iptal edilinceye kadar mücadeleye devam edeceğiz. Toprağımızı vermiyoruz.”

TEMA Vakfı’ndan Nevzat Özer ise yasanın ekolojik etkilerine dikkat çekti: “Bu yasa, toprak, mera, zeytin gibi doğayı koruyan ve bize yaşam veren her şeyi yok eden süreçleri kolaylaştıran bir yasadır. Yaptığımız çalışmaya göre, 29 ilin yüzde 67’si madenlere ruhsatlı. Bu topraklar, ormanlar, sular bizim yaşam kaynağımızdır.”