150. Yılında Azerbaycan Basını: Ekinci’den Karabağ’a Uzanan Özgürlük Mücadelesi

Azerbaycan Basınının 150 Yıllık Köklü Geçmişi

Temelleri 1875 yılında yayımlanan Ekinci gazetesiyle atılan Azerbaycan basını, 150 yıllık tarihinde yalnızca bir haber kaynağı olmakla kalmayıp, aynı zamanda milli kimliğin ve özgürlük ideallerinin en önemli taşıyıcısı olmuştur. Bu köklü gelenek, Azerbaycan halkının ulusal bilincinin şekillenmesinde kilit bir rol oynamıştır.

Tarihin Akışını Değiştiren İlk Adım: Ekinci Gazetesi

Basın tarihinin öncüsü Hasan Bey Zerdabi tarafından 1875’te kurulan Ekinci gazetesi, halkın aydınlanması için adeta bir okul görevi üstlendi. Tamamen Türkçe yayımlanması sayesinde halkla doğrudan bir bağ kuran gazete, dilde ve düşüncede millileşme hareketinin fitilini ateşledi.

Çarlık Baskısı ve Özgürlükçü Fikirler

20. yüzyılın başlarında, Çar Rusyası’nın yoğun baskılarına rağmen Azerbaycan basını, özgürlükçü fikirlerin yayılmasında cesur bir rol oynadı. O dönemde yayımlanan:

  • İrşat
  • Terakki
  • Füyuzat
  • Molla Nasrettin

gibi yayınlar, istibdat karşıtı duruşları ile milli hareketin fikri zeminini hazırladı.

Bağımsızlık Ruhu ve Sovyet Baskısı

1918‘de kurulan Azerbaycan Cumhuriyeti’nin en büyük destekçilerinden biri yine basın oldu. Azerbaycan, İstiklal, Açık Söz gibi gazeteler, bağımsızlık fikrini halka ulaştırarak parlamento kararlarını, hükümet programlarını ve anayasa tartışmalarını kamuoyuna duyurdu. Cumhuriyetin kurucusu Mehmet Emin Resulzade başta olmak üzere dönemin aydınları, gazeteler aracılığıyla hem halkı yönlendirdi hem de uluslararası alanda Azerbaycan’ın sesini duyurdu.

Ancak 1920‘deki Sovyet işgali, basını ağır sansür ve baskılarla tanıştırdı. Bağımsızlık yanlısı kalemler susturuldu veya sürgüne zorlandı. Buna rağmen milli basın geleneği, özellikle yurt dışındaki Azerbaycan diasporası tarafından yaşatıldı. Türkiye, İran, Gürcistan ve Avrupa’daki aydınlar, Yeni Kafkasya, Azeri Türk, Odlu Yurt gibi sürgün yayınlarıyla Sovyet propagandasına karşı mücadeleyi sürdürdü.

Yeniden Doğuş ve Günümüz Medyası

Azerbaycan’ın 1991‘de bağımsızlığını yeniden kazanmasıyla basın, demokratikleşmenin ve çok partili hayatın en önemli dinamiklerinden biri haline geldi. Özellikle 1. Karabağ Savaşı sırasında cepheden haber geçen gazeteciler, ulusal birlik duygusunu pekiştirdi. 2020’deki 2. Karabağ Savaşı’nda ise medya, hem kamuoyunu bilgilendirmede hem de Azerbaycan’ın haklı davasını uluslararası arenada anlatmada kritik bir görev üstlendi.

Uzman Görüşleri: Basının Rolü

Yeni Müsavat Gazetesi İmtiyaz Sahibi Rauf Arifoğlu, basının istiklalci çizgisini vurguladı:

“Basın, Azerbaycan’ın bağımsızlığı uğruna her zaman mücadele verdi. Bir ideolojik merkez oldu. İster dış güçler isterse de iç düşmanlar eliyle millete teslimiyet ruhu aşılanmasına izin vermedi. Azerbaycan basını tamamen milli ve istiklalcidir.”

Türkistan Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Agil Camal ise basının Karabağ Savaşı’ndaki rolüne dikkat çekti:

“Ulusal basın, devletin, diplomasinin ve halkın özgürlük mücadelesinde ve Karabağ Savaşı’nın ideolojik cephesinde aktif rol oynadı. Azerbaycan medyası, Türk medyası ile birlikte Azerbaycan gerçekliklerinin dünyaya aktarılmasında büyük rol oynadı.”

Azerbaycan basını, 150 yıllık direnişin kalemle yazılan tarihi olarak, milli hafızayı yeni nesil gazetecilerle dijital mecralarda yaşatmaya devam etmektedir.