700 Yıllık Miras İzmir’de Can Buluyor: Tokat Yazmacılığı Emel Ardahanlı ile Yaşatılıyor

İzmir’de, Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı unvanına sahip olan 68 yaşındaki yazmacılık ve ahşap baskı ustası Emel Ardahanlı, unutulmaya yüz tutmuş geleneksel el sanatlarından biri olan Tokat yazmacılığını yeniden canlandırıyor. Ardahanlı, yetiştirdiği yeni ustalarla bu kadim sanatı gelecek nesillere aktarıyor.

Tokat gelini olan Ardahanlı, gençlik yıllarında eşinin memleketine yaptığı ziyaretlerde ahşap baskı tekniğiyle yapılan Tokat yazmacılığıyla tanıştı. 1997 yılında bankacılıktan emekli olduktan sonra, Tokatlı ustası Atıf Arpacıoğlu’ndan yazmacılık sanatının inceliklerini öğrendi ve bu sanatı İzmir’de yaşatmaya başladı.

‘2000 YILINDAN BUGÜNE DEVAM ETTİRİYORUM’

Eşinin Tokatlı olmasının kendisini bu sanata yönlendirdiğini belirten Emel Ardahanlı, sanatla olan bağını şu sözlerle anlatıyor: “Tokat’la bağımız hiç bitmedi. Her gittiğimizde kendimi yazmacılar hanında bulurdum. Baskının sesleri, boyanın kokusu beni çekerdi. Ustam Atıf Arpacıoğlu’nu orada buldum. Tokat yazmacılığıyla 40-45 yıl önce tanıştım.”

“Geçmişte kumaş boyama dersi veriyordum ama yetmemeye başlamıştı. Kumaşları toplayıp hafta sonu Tokat’a gidip baskısını yapıp, öğrencilerime boyatıyordum. Sonra ustama ‘git, gel çok zor oluyor, sen bu işi bana öğret’ dedim. 2000 yılından bugüne bu sanatı devam ettiriyorum.”

‘TOKAT YAZMACILIĞI GELENEKSEL YAPILMALI’

Ardahanlı, Tokat yazmacılığının geleneksel yöntemlerle yapılmasının önemini vurguluyor. Günümüzde birçok kişinin bu sanatı sadece kalıp ve kumaş boyası kullanarak yaptığını, ancak bunun doğru olmadığını belirtiyor. Geleneksel yöntemin farklarını ise şöyle sıralıyor:

  • Kalıplar: Makine kesimi değil, ıhlamur ağacından el oymasıyla yapılır.
  • Boyalar: Sentetik boya yerine, kendisinin hazırladığı kök boyalar kullanılır. Bu boyalar kumaş tarafından emilir ve dokunulduğunda bir kat hissi bırakmaz.
  • İşlemler: Baskı öncesi ve sonrasında kumaşa uygulanan özel işlemler sayesinde, kumaşın ömrü uzar ve yıkandıkça rengi daha da parlar.

Ardahanlı, “Çakma dediğim yöntemde boya kumaşın üstünde bir kat bırakır ve zamanla rengi solar,” diyerek geleneksel sanatın değerine dikkat çekiyor.

‘AMACIM SANATI YENİDEN CANLANDIRMAKTI, BAŞARDIM’

Osmanlı’dan günümüze uzanan 700 yıllık bir sanat olan ahşap kalıp oyma ve baskı sanatının Tokat’taki yazmacılar hanında sadece 12 usta tarafından sürdürüldüğünü belirten Ardahanlı, “Bu işe ilk başlarken amacım Tokat’ta kaybolmaya yüz tutan bu sanatı yeniden canlandırmaktı ve başardığıma inanıyorum. Bu konuda hem Tokat Belediyesi hem de Tokat Valiliği tarafından çalışmalarıma verilmiş bir teşekkür var, Tokat için kültür elçisi seçildim” dedi.

Her yıl kasım ayında başlayıp mayısta biten eğitimlerinin sonunda öğrencilerini sanatın anavatanı Tokat’a götürerek ustalarla buluşturduğunu ve keyifli bir kültür gezisi düzenlediğini de ekledi.

‘USTALARDAN ALDIĞIM ELİ BAŞKA USTALARA VERİYORUM’

Sanatı öğrendiği Arpacıoğlu ailesinin dört kuşaktır yazmacılık yaptığını ve kendisinin de dördüncü kuşak olarak kabul edilip tescillendiğini ifade eden Ardahanlı, “Ben ustalardan el aldım. Bundan daha büyük onur ve gurur olmaz. Ben de ustalardan aldığım eli başka ustalara veriyorum, yaşatmaya çalışıyorum. Gençlerin bu işe önem vermesi, bir yerden tutup sahiplenmesi en büyük arzum. Ama ne olur işin gelenekselini yapalım, çakmasına yönelip işin kolayına kaçmayalım” diyerek sözlerini tamamladı. (DHA)