AKP’nin CHP Stratejisi Neden Değişti? Kurultay Davası Kozu Etkisini Yitirdi
Gazeteci Nuray Babacan, siyasetin merkezindeki son gelişmeleri kaleme alarak, CHP’nin eylül ayına ertelenen 38. Olağan Kurultayı’na ilişkin davanın, iktidar kanadı için artık “kullanışlı bir malzeme” olmadığını belirtti. Ankara kulislerinde konuşulanlara göre, bu davanın siyasi hedefleri beklentilerin aksi yönde sonuçlar doğurdu.
Babacan, “CHP’ye kayyum” atanması ihtimali etrafında şekillenen senaryoların artık geçerliliğini yitirdiğini vurguladı. Bu projenin rafa kaldırılmasının temel sebebinin, siyasi yaklaşımdaki köklü değişiklik olduğunu ifade etti. İddialara göre, kayyum süreci CHP içerisinde bir çatlak yaratmak amacıyla kurgulanmıştı. Ancak bu hamle, beklenenin aksine CHP’lilerin Genel Başkan Özgür Özel’in arkasında daha sıkı kenetlenmesine yol açtı.
“CHP’liler, Genel Başkan Özgür Özel’in Arkasında Kilitlendi”
Nuray Babacan, “AKP’nin CHP hesapları değişti” başlıklı yazısında durumu şu sözlerle özetledi: “Medet umulan Kemal Kılıçdaroğlu’nun arkasında kimse kalmadı. Onunla hareket eden milletvekilleri, belediye başkanları tek tek ‘biz partiye operasyon çekilmesinin parçası olmayız’ diyerek uzaklaştılar. Halk desteği de olmayınca bu konu iktidar için cazibesini yitirdi.”
CHP’de Kongre Süreci Başladı
Gelişmeler üzerine CHP Merkez Yönetim Kurulu, 6 Ağustos’ta olağan kongre takvimini resmen başlattı. Plana göre, eylül ayında ilçe kongreleri, ekim ayında ise il kongreleri tamamlanacak. Herhangi bir erken seçim sürprizi yaşanmazsa, partinin büyük olağan kongresinin yıl sonuna kadar yapılması hedefleniyor.
Davanın Ertelenmesinin Arkasındaki Senaryolar
CHP’ye kayyum atanması ve parti içinde bir kaos ortamı yaratma potansiyeli taşıyan davanın iki kez ertelenmesi, kulislerde çeşitli tezlerle açıklanıyor:
- Hukuki Gerekçenin Ortadan Kalkması: Bir görüşe göre, CHP’nin yeni kongre kararı alması mahkemenin işini kolaylaştırdı. Davacıların temel talebi yeni bir kongre yapılması olduğu için, bu kararla birlikte davanın reddedilmesi bekleniyor. Hatta bazı hukukçular, daha önce yapılan olağanüstü kongrenin bile dava konusu iddiaları geçersiz kıldığını savunuyor.
- Siyasi Beklentinin Karşılanmaması: En yaygın teze göre, kayyum projesinin boşa çıkmasının asıl nedeni siyasi bir yanlış hesaptı. Parti içinde bölünme yaratması beklenen süreç, tam tersi bir etkiyle Özgür Özel liderliğinde bir bütünleşme sağladı ve iktidar için beklenen faydayı ortadan kaldırdı.
- Ekonomik Kaygılar: Bir diğer iddia ise ekonomi yönetiminin endişeleriyle ilgili. CHP’ye kayyum atanmasının piyasalarda yaratacağı olumsuz etkiden çekinen ekonomi kurmaylarının, durumu bizzat cumhurbaşkanına ileterek müdahalede bulunduğu öne sürülüyor. Davanın ertelenmesinin ardından borsada gözlemlenen olumlu havanın bu tezi desteklediği belirtiliyor.
Sonuç olarak, son iki ayda CHP davasına yüklenen anlamın belirgin şekilde değiştiği görülüyor. Bu değişimde, CHP yönetiminin attığı stratejik adımların yanı sıra, iktidarın bu davadan umduğu siyasi yararın ortadan kalkması en önemli faktör olarak öne çıkıyor.