Bir Usta Gazeteciyle Anılar: Altan Öymen
Yazar, duayen gazeteci Altan Öymen ile olan bir anısını, “Gel bana sekreterlik yap” teklifiyle başlatıyor. O dönemde, Günaydın gazetesinde Çin üzerine büyük bir röportaj dizisi hazırlanmaktadır. Yayın yönetmeni Necati Zincirkıran, yenilikçi Haldun Simavi‘nin gazetesinde, yazıişleri müdürü Rahmi Turan ve Mehmet Barlas, Hasan Cemal, Can Ataklı, Ruhat Mengi gibi Türk basınının önemli isimleriyle birlikte çalışılmaktadır.
Altan Öymen’in araştırmacı gazetecilikteki yeteneği, Süleyman Demirel‘in yeğeni Yahya Demirel‘in mobilya ihracatı adı altında devletten aldığı paraları konu edinen ve Uğur Mumcu ile birlikte kaleme aldığı “Mobilya Dosyası” eseriyle zaten kanıtlanmıştı. Yazar, Öymen’in Çin röportajı sürecindeki hoşgörüsünü ve kendisine danışmasını minnetle anıyor.
Günaydın Gazetesi ve Efsane Kadrosu
Altan Öymen’in kardeşi Örsan Öymen de o dönemde Günaydın gazetesinin ciddi politik ekinde “06 Ankara” köşesini yazıyordu. Bu ekin kadrosu adeta bir yıldızlar geçidiydi. Ankara büro şefi Bekir Coşkun‘un yanı sıra, Necati Doğru, Zafer Mutlu, Melih Aşık gibi isimler de bu kadroda yer alıyordu. Bu ek, ekonomi haberlerini halkın anlayacağı bir dille sunarak Babıâli’de yeni bir çığır açmıştı.
Ancak bu güçlü kadro zamanla dağıldı. Rahmi Turan‘ın Sabah gazetesini kurmak için ayrılmasıyla birlikte, yazar da 1985’te yeni hedeflerle gazeteden ayrılma kararı aldı. İlk durağı, genel yayın müdürü olan Altan Öymen’in yönettiği Milliyet gazetesi oldu. Öymen’in “Gel benim sekreterim ol, Alman basınını da izlersin” teklifi ise çeşitli nedenlerle gerçekleşmedi.
Yakın Tarihin Kaynağı Olan Kitaplar
Yazar, Altan Öymen’in daha sonra yayımladığı anı kitaplarının önemine dikkat çekiyor. Bu eserler, sadece kişisel anıları değil, aynı zamanda Türkiye’nin siyasal tarihinin dönüm noktalarını belgeler ve fotoğraflarla aktarıyor.
- Bir Dönem Bir Çocuk
- Değişim Yılları
- Öfkeli Yıllar …Ve İhtilal
- Kayıp Yaz
- Umutlar ve İdamlar
Bu kitap serisinin, uydurma bilgilerden uzak, titiz bir araştırmanın ürünü olduğunu ve yakın tarihi öğrenmek için en iyi kaynaklardan biri olduğunu vurguluyor. Hatta yazar, bu kitapların okullarda Cumhuriyet tarihi derslerinde okutulması gerektiğini düşündüğünü belirtiyor.
Siyaset ve Gazetecilik Arasında Bir Beyefendi
Altan Öymen’in siyasi hayatına da değinen yazar, onun dürüst ve düzgün karakterinin siyasetin karmaşık yapısına uygun olmadığını ifade ediyor.
Türkiye’de bir cangıl olan siyasette düzgün ve dürüst kalmayı başardı. Tabii ki siyaset oburları ve cambazları onu yerlerdi.
Yazar, Öymen’in siyasette kalmayarak gazetecilik ve yazarlıkla ülkeye çok daha kalıcı hizmetler yaptığını savunuyor. Özellikle gençlerin yakın tarihi en doğru şekilde Altan Öymen’in kitaplarından öğrenebileceğinin altını çiziyor.
Yazı, “Hayatımızdan büyük bir güzellikle, iyimserlikle, hoşlukla Altan abi geçti. Bir yıldız kaydı… Uzayın boşluğunda…” sözleriyle, Türk basın ve yayın hayatından geçen bu önemli isme bir veda niteliği taşıyor.