Türkiye’nin Tartışmalı Kararı: İsrail’e Karşı Eylem Planına Neden İmza Atılmadı?
Türkiye’nin, geçtiğimiz hafta Lahey Grubu tarafından hazırlanan ve İsrail’e yönelik yaptırımlar içeren altı maddelik Eylem Planı‘nı imzalamaması, ülke içinde siyasi tartışmalara yol açtı. Muhalefet partileri ve bazı muhafazakar çevreler, hükümeti İsrail’e karşı somut adımlar atmaktan kaçınmakla ve tepkisini sadece söylem düzeyinde tutmakla eleştirdi.
[IMAGE_PLACEHOLDER_1]
Bu eleştiriler karşısında Dışişleri Bakanlığı, 19 ve 20 Temmuz tarihlerinde yaptığı açıklamalarla iddialara yanıt verdi. Bakanlık, Türkiye’nin söz konusu planda yer alan kararların çok daha ötesinde yaptırımları zaten uygulamakta olduğunu ve İsrail ile ticaretin durdurulduğunu vurguladı.
Lahey Grubu Nedir ve Eylem Planı Ne İçeriyor?
Lahey Grubu, Güney Afrika’nın Aralık 2023’te Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail’e karşı açtığı “soykırım” davası sonrası, Divan kararlarının uygulanmasını sağlamak amacıyla kuruldu. Grup, 15-16 Temmuz’da Kolombiya’nın başkenti Bogota’da bir Acil Durum Konferansı düzenledi. Türkiye’nin de Dışişleri Bakan Yardımcısı Levent Gümrükçü tarafından temsil edildiği konferansa 30 ülke katıldı.
Eylem Planı’nın Maddeleri
Konferans sonunda imzaya açılan ve 30 ülkeden sadece 12’sinin imzaladığı Eylem Planı, İsrail’e karşı şu somut adımları içeriyordu:
- İsrail’e silah, mühimmat, askeri yakıt ve çift kullanımlı ürünlerin gönderilmesinin tamamen engellenmesi.
- İsrail’e silah veya mühimmat taşıyan gemilerin, bandırası ne olursa olsun limanlara alınmaması ve bu gemilere hizmet verilmemesi.
- İmzacı ülkelerin bandırasını taşıyan gemilerin İsrail’e askeri veya çift kullanımlı malzeme taşımaması, taşıyanların bandıralarının iptal edilmesi.
- İsrail ile mevcut tüm kamu anlaşmalarının gözden geçirilmesi ve gerekirse iptal edilmesi.
- Uluslararası hukuk kuruluşlarının İsrail hakkındaki yaptırım kararlarına tam uyum sağlanması.
- İşgal altındaki Filistin topraklarında suç işleyenlerin, imzacı ülkelerin mahkemelerinde de yargılanabilmesi için yasal düzenlemeler yapılması.
Muhalefetin Eleştirileri ve Ankara’nın Yanıtı
Türkiye’nin plana imza atmaması üzerine muhalefet kanadından sert tepkiler geldi. CHP ve Yeni Yol Partisi gibi partiler ile bazı yazarlar, hükümetin tutumunu eleştirdi. Ayrıca, Azerbaycan’ın Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı üzerinden İsrail’e petrol satışına devam ettiği ve bazı üçüncü taraflar aracılığıyla çelik satışının sürdüğü iddiaları da gündeme geldi; ancak Ankara bu iddiaları reddetti.
CHP’li Uzgel: “Trump’ın Tepkisini Çekebilir”
CHP Dış Politika Koordinatörü İlhan Uzgel, Türkiye’nin tavrının şaşırtıcı olmadığını belirtti.
“Erdoğan, Trump ile görüşmek ve Beyaz Saray’a davet edilmek istiyor. İsrail ile arası bozulursa ve sert önlemlere katılırsa bu Trump’ın tepkisini çekebilir. Şu an dış politikada Trump’ın desteğine ihtiyaç duyuyor.”
Dışişleri Bakanlığı: “Tedbirler Halihazırda Uygulanıyor”
Dışişleri Bakanlığı, iddiaların “asılsız ve dezenformasyon amaçlı” olduğunu belirterek sert bir dille yanıt verdi. Bakanlık, Bogota’daki Ortak Bildiri’ye katılım için son tarihin 20 Eylül 2025 olduğunu ve katılım sürecinin devam ettiğini açıkladı. Açıklamada, plandaki tedbirlerin neredeyse tamamının Türkiye tarafından zaten uygulandığı vurgulandı.
“Türkiye’nin Filistinlilere yönelik desteğini siyasi saiklerle karalamayı ve kamuoyunu yanlış yönlendirmeyi hedefleyen bu girişimleri reddediyoruz. Türkiye, İsrail’e askeri amaçlı satışların engellenmesi amacıyla da her türlü önlemi almakta, ayrıca uluslararası platformlarda öncü rol oynamaktadır.”
Öte yandan, aralarında İngiltere ve Fransa’nın da bulunduğu 25 ülke, 21 Temmuz’da ortak bir bildiri yayımlayarak İsrail’in Gazze’deki eylemlerini kınadı ve sivillerin yaşadığı insani krize dikkat çekti.