Doğu Akdeniz’de Enerji Gerilimi: Türkiye’nin Hamleleri İsrail ve Yunanistan’ın Projelerini Nasıl Durdurdu?

Doğu Akdeniz’de Enerji Dengeleri Değişiyor: Türkiye’nin Stratejik Hamleleri

İsrail medyası, Türkiye’nin artan askeri gücü ve proaktif diplomatik adımlarının Doğu Akdeniz‘deki enerji denklemini yeniden şekillendirdiğini manşetlerine taşıdı. Yayınlanan haberlerde, Ankara’nın kararlı duruşunun, Yunanistan, İsrail ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) tarafından yürütülen enerji işbirliği projelerini ciddi şekilde engellediği vurgulandı.

Elektrik Kablosu Projesi Türkiye’nin İtirazıyla Durdu

Haberlere göre en büyük darbelerden birini, İsrail’i Avrupa’nın elektrik şebekesine bağlamayı hedefleyen Akdeniz tabanı enerji kablosu projesi aldı. Türkiye’nin, projenin kendi kıta sahanlığından geçtiği gerekçesiyle gösterdiği net itirazlar sonucunda projenin durma noktasına geldiği belirtildi. Nisan ayında gerçekleşen NATO Dışişleri Bakanları toplantısında Türkiye’nin, bu konudaki tavizsiz tutumunu Yunanistan’a ilettiği aktarıldı.

Türk yetkililerin, “Enerji kablosu, müsamaha göstermeyeceğimiz tek taraflı bir adımdır” şeklindeki net mesajı, Ankara’nın kararlılığını ortaya koydu.

Yaklaşık 2 milyar euro maliyeti olan projenin Yunanistan tarafından ikinci kez ertelendiği bilgisi paylaşılırken, bir Yunan yetkilinin “Eğer devam etseydik, Türklerin kabloyu kesme ihtimali vardı” şeklindeki endişesi de haberlerde yer buldu.

EastMed Boru Hattı da Rafa Kalktı

Türkiye’nin engellediği bir diğer kritik proje ise 9 milyar dolarlık EastMed doğalgaz boru hattıydı. İsrail’in zengin doğalgaz yataklarını Avrupa’ya taşımayı amaçlayan bu projenin güzergahının, Türkiye’nin Birleşmiş Milletler’e bildirdiği münhasır ekonomik bölgesinden geçmesi planlanıyordu. Proje, Türkiye’nin diplomatik itirazları ve sonrasında ABD’nin desteğini çekmesiyle birlikte fiilen rafa kaldırılmış oldu.

Son Gelişme: Nükleer Görüşmelerin Yeni Adresi İstanbul

Öte yandan İran medyasından gelen bir son dakika bilgisine göre, nükleer müzakerelerin bir sonraki durağının İstanbul’da yapılacağı duyuruldu. Bu gelişme, bölgedeki diplomatik hareketliliğin farklı bir boyutunu göstermektedir.