İzledikleri Bir Film Hayatlarını Değiştirdi: Gökçeoğlu Çiftinin İlham Veren Koruyucu Aile Hikayesi

Bir Film Sahnesiyle Başlayan Koruyucu Ailelik Serüveni

Kentte yaşayan Serpil ve Hakan Gökçeoğlu çifti, Serpil Hanım’ın çocukluk hayali ve izledikleri bir filmin etkisiyle koruyucu aile olmaya karar verdi. Yıllar önce kendine ‘bir gün yurttan bir çocuğa yuva olacağım’ sözü veren Serpil Gökçeoğlu, eşi ve oğlunu da ikna ederek bu anlamlı yolculuğa ilk adımı attı.

Çocukluk Hayali Gerçek Oldu

Koruyucu annelik arzusunun çocukluk yıllarına dayandığını belirten Serpil Gökçeoğlu, o günleri şöyle anlatıyor:

“Büyüdüğüm ev, çocuk yurdunun hemen yanındaydı. Annem öğretmen olduğu için yurt çocukları sürekli evimize gelip giderdi. Küçük yaşta, ‘büyüyünce yurttan bir çocuğu alacağım, ona yuva olacağım’ dedim. Bu hayalimi zamanı gelince eşimle paylaştım. İlk başta bazı çekinceleri oldu ama sandığımdan daha hızlı ikna oldu.”

Gökçeoğlu, başvuru sürecindeki anlamlı tesadüflere de dikkat çekiyor:

“6 Ocak’ta evrakımızı tamamladık. Bu da bizim için anlamlı. Çünkü kızımız da 6 Ocak doğumluymuş. Üstelik doğduğu hastane, evimizin tam karşısında. Bu bir tesadüf değil, kalpten gelen bir bağın hikayesi.”

Doğduğu gün kaderi değişti Her şey izlediği bir filmle başladı: Evet, bu benim kızım dedim

“Evet, Bu Benim Kızım Dedim”

Süreci önceden detaylıca araştıran aile, başvurudan sadece 1,5 ay sonra, 21 Şubat’ta minik Çağla’ya kavuştu. Gökçeoğlu, kızını ilk kucağına aldığı anı şu sözlerle ifade ediyor:

“Eşim başvuru sürecinde, ‘eğer isimsiz bir bebek gelirse ve kurum isim koyacaksa, Çağla, Zeynep veya İpek olsun’ demişti. Kızımızın adı Çağla. Bu da bizim için çok güzel bir tesadüf oldu. Çağla’yı kucağıma verdikleri anda, ‘evet, bu benim kızım’ dedim. Gerçekten oğlumla arasında hiçbir fark yok. İkisini de aynı şekilde seviyorum. Çağla bizim evimize, kalbimize çok hızlı uyum sağladı.”

Doğduğu gün kaderi değişti Her şey izlediği bir filmle başladı: Evet, bu benim kızım dedim

Babanın Kalbine Dokunan Film Sahnesi

Eşi ve oğlunun kendisini bu fikre ikna ettiğini belirten baba Hakan Gökçeoğlu ise süreci başlatan o anı paylaştı:

“Bir gün eşimle bir film izledik. O filmde, yurttaki bir çocukla ilgilenen bir taksi şoförü vardı. O sahne beni çok etkiledi. O an eşime, bu fikri istediğimi söyledim. Bizi en çok motive eden kişi, oğlumuz oldu. Bu adımı onun sayesinde attık diyebilirim. Kardeşiyle kurduğu ilişki de çok doğal. Sanki birlikte büyümüş gibiler.”

Doğduğu gün kaderi değişti Her şey izlediği bir filmle başladı: Evet, bu benim kızım dedim

“Yeter ki İnsanlar Yüreklerini Açsın”

Koruyucu aile olmayı düşünenlere seslenen Hakan Gökçeoğlu, kurumların desteğine vurgu yaparak, “Tedirginlikleri olan aileleri anlayabiliyorum. Kurumlar çok destek oluyor. Güvenlik ya da başka konularda kaygı duymaya gerek yok. Her şey kontrol altında ilerliyor. Yeter ki insanlar yüreklerini açsın. Eğer yeterince insan el verirse, belki de yurtlara hiç gerek kalmaz diye düşünüyorum” dedi.

“Çağla Sanki Annemden Doğmuş Gibi”

Ailenin 8 yaşındaki oğlu Yiğit Ali Gökçeoğlu ise bir kardeşi olmasının mutluluğunu yaşıyor:

“O dönem canım çok sıkılıyordu. Kardeşim olsun istedim. Benimle oynasın, iyi anlaşalım ve bu hayalim gerçek oldu. Çağla sanki annemden doğmuş gibi. Çok eğlenceli, her gün bana gülümsüyor. Ben de artık daha sorumlu bir abi oldum. Koruyucu aile olmak çok güzel bir duygu.”