Antalya’da Yıllardır Kurulan Hayal Gerçek Oldu
Antalya’da yaşayan Serpil Gökçeoğlu (41) ve Hakan Gökçeoğlu (41) çifti, uzun yıllardır hayalini kurdukları koruyucu aile olma hedefine ulaştı. Çiftin hayatındaki en anlamlı tesadüflerden biri, koruyucu ailelik için evraklarını teslim ettikleri 6 Ocak tarihinde dünyaya gelen Çağla bebeğe yuva olmalarıydı. Serpil Gökçeoğlu, bu durumu “6 Ocak’ta evrakımızı tamamladık. Bu da bizim için çok anlamlı. Çünkü kızımız da 6 Ocak doğumluymuş. Üstelik doğduğu hastane, evimizin tam karşısında. Bu bir tesadüf değil, kalpten gelen bir bağın hikayesi” sözleriyle ifade etti.
Çocukluk Hayali ve Bir Filmle Başlayan Süreç
Serpil Gökçeoğlu’nun koruyucu annelik isteği, çocukluk yıllarına dayanıyor. Büyüdüğü evin çocuk yurduna yakın olması ve öğretmen olan annesi sayesinde yurt çocuklarıyla iç içe büyümesi, onda bu hayali yeşertti. “Büyüyünce yurttan bir çocuğu alacağım, ona yuva olacağım” diyerek kurduğu hayali, yıllar sonra eşi Hakan Gökçeoğlu ve 8 yaşındaki oğulları Yiğit Ali ile paylaştı. Ailenin tam başvuru yapacağı sırada yaşanan büyük deprem ve bilgi kirliliği nedeniyle bir süre beklemeye karar verdiler. Bu bekleme sürecinde izledikleri bir film, Hakan Gökçeoğlu’nu derinden etkileyerek süreci hızlandırdı.
“Büyüdüğüm ev, çocuk yurdunun hemen yanındaydı… Küçük yaşta, ‘büyüyünce yurttan bir çocuğu alacağım, ona yuva olacağım’ dedim. Bu hayalimi zamanı gelince eşimle paylaştım.” – Serpil Gökçeoğlu
Tesadüflerin En Güzeli: Çağla Bebek
Aile, yaptıkları araştırmaların ardından 6 Ocak’ta resmi başvurularını tamamladı. Sadece 1,5 ay sonra, 21 Şubat‘ta Çağla bebeğe kavuştular. Bu süreçte yaşanan bir başka güzel tesadüf ise bebeğin ismi oldu. Hakan Gökçeoğlu, başvuru sırasında “Eğer isimsiz bir bebek gelirse ve kurum isim koyacaksa, Çağla, Zeynep veya İpek olsun” demişti. Ailelerine katılan bebeğin adının Çağla olması, bu bağı daha da özel kıldı.
Serpil Gökçeoğlu, o anı şöyle anlatıyor: “Çağla’yı kucağıma verdikleri anda, ‘evet, bu benim kızım’ dedim. Gerçekten oğlumla arasında hiçbir fark yok. İkisini de aynı şekilde seviyorum. Çağla bizim evimize, kalbimize çok hızlı uyum sağladı.”
“En Zor Kısım Karar Verme Aşaması”
Hakan Gökçeoğlu, koruyucu aile olma kararını bir filmdeki taksi şoförünün yurttaki bir çocukla ilgilendiği sahneden etkilenerek verdiğini belirtiyor. Bu süreçte en büyük motivasyon kaynaklarının ise oğulları Yiğit Ali olduğunu söylüyor. “Bu adımı onun sayesinde attık diyebilirim. Kardeşiyle kurduğu ilişki de çok doğal. Sanki birlikte büyümüş gibiler” diyor.
Koruyucu aile olmak isteyenlere de seslenen Hakan Gökçeoğlu, endişe duyulmaması gerektiğini vurguluyor:
“Tedirginlikleri olan aileleri anlayabiliyorum. Kurumlar çok destek oluyor. Güvenlik ya da başka konularda kaygı duymaya gerek yok. Her şey kontrol altında ilerliyor. Yeter ki insanlar yüreklerini açsın. Eğer yeterince insan el verirse, belki de yurtlara hiç gerek kalmaz diye düşünüyorum.”
“Çağla Sanki Annemden Doğmuş Gibi”
Ailenin büyük oğlu Yiğit Ali Gökçeoğlu ise bir kardeşi olmasının hayalini kurduğunu belirtiyor. “O dönem canım çok sıkılıyordu. Kardeşim olsun istedim. Benimle oynasın, iyi anlaşalım ve bu hayalim gerçek oldu. Çağla sanki annemden doğmuş gibi. Çok eğlenceli, her gün bana gülümsüyor. Ben de artık daha sorumlu bir abi oldum. Koruyucu aile olmak çok güzel bir duygu” diyerek mutluluğunu paylaşıyor.
