Konya Ovası’nda yeraltı sularının tarımsal amaçlı aşırı kullanımı ve iklim değişikliğinin tetiklediği obruk oluşumları, bölge için ciddi bir tehdit oluşturmaya devam ediyor. Bu tehlikeye dikkat çekmek amacıyla Selçuklu Dağcılık ve Arama Kurtarma Spor Kulübü (SEDAK), Karapınar’da bulunan ve 33 metre derinliğe sahip İnoba Obruğu’nda bir farkındalık tatbikatı gerçekleştirdi. Bu nefes kesen tatbikat, aynı zamanda ‘Miras’ adlı bir belgesel projesine de konu oldu.
Konya’da Büyüyen Tehlike: Obruklar
Konya’nın Karapınar ilçesi, yeraltı sularının çekilmesiyle oluşan obrukların en yoğun görüldüğü bölgelerden biri olarak öne çıkıyor. Sayıları her geçen gün artan bu devasa çukurlar, bölgedeki kuraklık sorununun da somut bir göstergesi. Bu kapsamda düzenlenen tatbikat, 25 metre çapında ve 33 metre derinliğindeki İnoba Obruğu‘nda yapıldı. Tatbikatın amacı, hem olası kazalara karşı hazırlıklı olmak hem de kamuoyunun dikkatini bu çevresel soruna çekmekti.
‘Miras’ Belgeseli Obruk Gerçeğini Gözler Önüne Seriyor
SEDAK ekiplerinin gerçekleştirdiği teknik kurtarma tatbikatının her anı, ‘Miras’ adlı belgesel için kaydedildi. Yönetmenliğini Mehmet Ali Poyraz ve Mehmet Burak Bürkük’ün, yapımcılığını ise Meral Esme Yurdakul’un üstlendiği 60 dakikalık belgesel, Konya Kapalı Havzası’ndaki çevresel dönüşümü, bilimsel veriler ve insan hikayeleriyle anlatmayı hedefliyor. Belgeselde, Konya Teknik Üniversitesi’nin ölçümleri, çiftçilerin deneyimleri ve sürdürülebilir tarım çabaları gibi konular da ele alınıyor.
33 Metre Derinliğe Teknik İniş
Tatbikat senaryosu gereği, devasa obruğa düşen bir kişiyi kurtarmak için SEDAK ekipleri harekete geçti. Obruğun kenarına kurulan istasyonlar ve sabitleme sistemleriyle dikkatli bir teknik iniş gerçekleştirildi. Bu operasyon, hem ekiplerin becerilerini test etti hem de bölgedeki tehlikenin boyutunu çarpıcı bir şekilde ortaya koydu.
Belgeselin yönetmeni Mehmet Ali Poyraz, “Biz, Konya Kapalı Havzası’nda kuraklığa dikkat çekmek için bir belgesel hazırlamak istedik. Burada da önemli konulardan bir tanesi obruklar. Burada hem obruklara hem de kuraklığa dikkat çekmek, aynı zamanda daha sonra oluşabilecek olası kazaları engellemek için de belgeselimizin içinde bir tatbikat olmasını istedik. Başarılı bir tatbikat gerçekleştirdik.” dedi.
Yeraltı Suları 300 Metre Derinliğe Çekildi
Poyraz, bölgedeki su seviyesindeki dramatik düşüşe de dikkat çekti. Çiftçilerle yaptıkları görüşmeleri aktaran yönetmen, durumun ciddiyetini şu sözlerle ifade etti:
“Çiftçilerle konuştuğumuzda en çok dikkatimizi çeken şey, özellikle 15-20 yıl öncesiyle kıyaslama yapmamız oldu. 15-20 yıl önce yeraltı suyunu 50 metreden çekebiliyorken, şu an 250-300 metrelere ulaşmışlar. Hatta daha fazla derine indiklerinde tuzlu suya ulaştıklarını, bu tuzlu suyun da kullanılamaz halde olduğunu bize söylediler. Bu da bize ovanın yeraltı suyunun, her geçen gün azaldığını gösteriyor.”
SEDAK: ‘Obruklar İnsan Müdahalesinin Sonucudur’
SEDAK tarafından yapılan yazılı açıklamada ise Karapınar’ın Türkiye’nin çölleşme riski en yüksek bölgelerinden biri olduğu vurgulandı. Açıklamada, obrukların birer doğal felaketten çok, insan müdahalesinin sessiz sonuçları olduğuna dikkat çekildi.
“Bu tatbikat sadece bir teknik iniş değildi. Bu, aynı zamanda doğaya verilmiş bir söz, bir uyarı niteliğindeydi. Obruklar birer doğal felaket değil, insan müdahalesinin sessiz sonuçlarıdır. Kuruyan her kuyu, bilinçsizce açılan her sondaj, dengesiz kullanılan her damla su, bu bölgeyi her geçen gün biraz daha çökertiyor. Doğayı anlamak, onu korumakla başlar. Ve kurtarma, sadece insanı değil, geleceği de kapsar.”