Mehmet Murat Çalık’ın Sağlık Durumu Mercek Altında: Adli Tıp’tan Kritik Değerlendirme

Adli Tıp Kurumu (ATK), Mehmet Murat Çalık’ın sağlık durumuna ilişkin detaylı bir açıklama yaparak, nihai bir karar verilebilmesi için ileri tetkiklerin yapılmasının zorunlu olduğunu bildirdi. Kurum, Çalık’ın mevcut tıbbi belgelerinde bazı iddiaları destekleyecek kanıtların bulunmadığını vurguladı.

Lösemi Geçmişi ve Mevcut Durumu

ATK tarafından yapılan açıklamada, Mehmet Murat Çalık‘a 1999 yılında akut miyeloid lösemi (AML) M4 tanısı konulduğu ancak hastalığın 26 yıldır remisyonda olduğu ve aktif bir hastalık bulgusuna rastlanmadığı belirtildi. Hastalığın 10 yılı aşkın süredir nüksetmemesi nedeniyle tıbben tam şifa hali olarak kabul edildiği ifade edildi. Açıklamada, “Kurumumuza iletilen adli dosya içerisindeki mevcut belgelerde kişinin 1999 yılında teşhisi konan ‘akut miyeloid lösemi’ ile ilgili patoloji raporu ve tıbbi tedavi belgesi de mevcut değildir” denildi.

Patoloji Raporu ve Blast Oranı Değerlendirmesi

İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin patoloji raporuna değinilen açıklamada, kemik iliği materyalinin yetersizliği nedeniyle teşhis koydurucu nitelikte olmadığı vurgulandı. Raporda blast oranının %4-5 civarında olduğu belirtilirken, ATK’nın kendi değerlendirmesinde bu oranın %3-4 olarak kabul edildiği kaydedildi. Kurum, 16 Temmuz tarihli mütalaasında tüm patolojik sonuçların eksiksiz kayda alındığını ve herhangi bir tahrifatın söz konusu olmadığını belirtti.

Diğer Sağlık Sorunları ve Lenfoma İddiası

Açıklamada, Çalık’ın kan değerlerine ilişkin de bilgi verildi. 11 Temmuz tarihli kan sayımında lökosit sayısının 5.660, nötrofil sayısının ise 3.400 olduğu, bu değerlerin lökopeni veya nötropeni teşhisi için sınırların üzerinde olduğu ve dolayısıyla bu durumların söz konusu olmadığı tespit edildi. Ayrıca, Çalık’a 2008’de mukoepidermoid karsinom (parotis bezi tümörü) teşhisi konulduğu, ancak tedavi sonrası bu hastalığın da 17 yıldır tekrarlamadığı ve tam iyileşmiş kabul edildiği aktarıldı.

Adli dosya içerisinde gönderilen tıbbi evrakında, laboratuvar, hematolojik ve patolojik incelemelerinde iddia edildiği üzere lenfoma (lenf bezi kanseri) teşhisi kişinin tıbbi geçmişinde mevcut değildir.

ATK’nın Nihai Kararı ve Sonraki Süreç

ATK, Çalık’ın muayenesinde kilo kaybı şikayeti olduğunu ifade etmesine rağmen, beden kitle indeksinin normal sınırlarda (25,38) olduğunu ve belirgin bir kas kaybı saptanmadığını bildirdi. Kesin bir patolojik teşhis için kemik iliği biyopsisinin tekrarlanması ve daha hassas yöntemlerle uzmanlarca değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varıldı.

Sonuç olarak ATK, Çalık’ın kesin tıbbi teşhisi konulamadığı için tam teşekküllü bir hastaneye sevk edilerek yatışının sağlanması ve ileri tetkiklerin yapılması gerektiğini mütalaa etti. Bu işlemlerin ardından gönderilecek yeni raporlar ışığında nihai bir değerlendirme yapılacağı belirtildi. Bu kararın ardından Çalık, 18 Temmuz’da İzmir Şehir Hastanesi’ne yatırıldı.