Sağlık Bakanlığı’nın Tartışmalı Yönetmeliği: 2 Milyon TL Kamu Zararı ve Çözülemeyen Sorunlar

Aile Hekimliği Yönetmeliği Değişikliği Tepkileri Durduramadı

10 Temmuz’da Resmi Gazete’de yayımlanan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, sağlık çalışanlarının tepkilerine rağmen yürürlüğe girdi. Sağlık Bakanlığı’nın geri adım atmadığı yeni düzenleme, bazı iyileştirmeler içerse de sağlık emekçilerinin “cezacı” olarak nitelendirdiği temel anlayışı değiştirmedi. Aile sağlığı merkezlerindeki çalışanlar, sahadan “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırılan uygulamanın, hasta başı puan ve ceza baskısını sürdürdüğünü ifade ediyor.

‘2 Milyon Liralık Kamu Zararı’ İddiası

Konuyla ilgili Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulunan Sağlık Çalışanları Hak ve Mücadele Derneği (SAHA-DER) Başkanı Abdurrahman Aktürk, yapılan değişikliğin sorunları çözmekten uzak olduğunu belirtti. Aktürk, bazı yaş gruplarında hastaneye gelmeme süresinin bir yıla çıkarılmasına rağmen, hastanın hekime başvurmaması durumunda uygulanan gelir kesintisinin devam ettiğini vurguladı.

“Performansa dayalı ve cezalandırıcı modelde bir değişiklik yapılmadı. Tepki çeken sigma formülü de revize edilerek yeniden yönetmeliğe bağlandı. Öte yandan, iş bırakmalar ve birçok ASM’nin hizmet gruplarının A’dan D ve E’ye düşürülmesi, ciddi gelir kayıplarına yol açtı. Bu gerekçelerle açılan davalarda, sendika ve meslek örgütlerinin verdiği bilgiye göre, Bakanlık bugüne dek yaklaşık 2 milyon liralık kamu zararı ile karşı karşıya kaldı.”

‘Bakanlık Kamuoyuna Hesap Vermeli’

Sağlık Bakanlığı’nın, emekçilerin sesine kulak vermeden yönetmeliği hazırladığını belirten Aktürk, sistemin halen hasta başı kazanç, performans ve cezaya dayalı olduğunu söyledi. İş yükünün arttığını ancak ücretlerde iyileştirme olmadığını dile getiren Aktürk, şu ifadeleri kullandı:

“Yeni karar, sorunu çözmüş değil. Bin 700, bin 800 TL teşvik ile artık bir depo benzin dahi alınamıyor. Nitekim zamlı maaşlarını alan memurlar, en düşük ücret olarak yaklaşık 50 bin lira alırken, aile sağlığı merkezlerinde çalışan hekim hemşire, ebe ve sağlık personellerin maaşlarında düşüşler yaşanmaya devam ediyor. Bir hemşire arkadaşımızın 45 bin liralık bordrosu var. Bu utanç vesikasıdır. ‘Ben yaptım oldu’ anlayışından vazgeçilmeli. Böylesine kritik düzenlemelerde sendikalar, meslek odaları ve demokratik kitle örgütlerinin görüşleri dikkate alınmalıdır. Kamuda milyonlarca lira zarara yol açan uygulamaların sorumluları ortaya konmalı, Bakanlık kamuoyuna hesap vermelidir.”