Yaz Aylarında Dondurma Tüketimi: Sağlıklı Seçimler Nasıl Yapılır?
Yaz sıcaklarının artmasıyla birlikte serinlemek için en çok tercih edilen lezzetlerden biri şüphesiz dondurma oluyor. Artık sadece yaz aylarında değil, yılın her döneminde tüketilen bir tatlı haline gelen dondurma, son zamanlarda sosyal medyada uzmanların merceği altında. Özellikle paketli dondurmalardaki katkı maddeleriyle ilgili uyarılar dikkat çekiyor.
Ticari Dondurmalardaki Riskler Neler?
Gastroenteroloji uzmanı Dr. Işıl Tuzcuoğlu, dondurmanın temel olarak süt, şeker ve doğal salepten yapılan sağlıklı bir tatlı olabileceğini belirtiyor. Ancak, piyasadaki ticari ürünlere karşı önemli uyarılarda bulunuyor.
“Ticari dondurmalarda süt yerine süt tozu, şeker yerine glikoz veya fruktoz şurubu kullanılıyor. Meyve lezzeti için aroma vericilere, kıvam için ise çeşitli artırıcılara ve bitkisel yağlara başvuruluyor.”
Dr. Tuzcuoğlu, piyasadaki ürünlerin büyük bir çoğunluğunun bu yöntemlerle üretildiğini ve bu durumun karaciğer, kalp ve damar sağlığını olumsuz etkileyebileceğini ifade ediyor. Bu uyarının hem paketli hem de pastanelerde satılan birçok dondurma için geçerli olduğunu, ancak doğal üretim yapan ve bunu kanıtlayan işletmelerin de bulunduğunu ekliyor.
Paketli Ürünler Gerçekten Kötü mü? Uzmanlar Yanıtlıyor
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hami Alpas, “paketli ürün kötüdür” genellemesinin tüketiciyi yanlış yönlendirdiğini savunuyor.
“Paketli ürün, kimlikli üründür. Bu ürünler yasal bir zemin olan Türk Gıda Kodeksi Dondurma Tebliği‘ne uygun olarak, bir sorumluluk dahilinde üretilir. Tebliğde neye dondurma deneceği ve hangi içeriklerin bulunacağı açıkça belirtilmiştir.”
Gıda Güvenliği ve İzlenebilirlik Avantajı
Başkent Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden Araştırma Görevlisi Feyza Kaya Özçağlar da paketli ürünlerin izlenebilirliğine dikkat çekiyor.
“Asıl gıda güvenliği riski paketli olmayan dondurmalarda olabilir. Paketli olmayan bir ürünün izlenebilirliği zordur. Sütün nereden alındığı, kaç derecede işlendiği veya soğuk zincirin bozulup bozulmadığı gibi kritik bilgiler belirsizdir. Paketli üründe ise tüm bu süreçler takip edilebilir.”
Prof. Dr. Alpas ise açıkta satılan dondurmalarda çapraz kontaminasyon riskine vurgu yapıyor. Tüketicilerin, sunumu yapan kişinin kişisel hijyenine ve ürünlerin saklandığı kapların temizliğine dikkat etmesi gerektiğini belirtiyor.
Dondurma ve Hiperaktivite İlişkisi
Sosyal medyadaki iddialardan biri de paketli dondurmaların çocuklarda dikkat ve hiperaktivite bozukluğuna yol açtığı yönünde. Özçağlar, bu durumu tek başına dondurmaya bağlamanın manipülatif olacağını söylüyor ve ekliyor: “İçeriği temiz olmayan bir dondurmanın sürekli tüketimi bir çocukta bu tür sorunlara yol açabilir, ancak aynı risk çikolata gibi başka ürünler için de geçerlidir.”
Tüketici İçin Altın Değerinde İpuçları
Prof. Alpas, katkı maddelerinde en önemli kriterin miktar olduğunu ve tüketicilerin etiketleri okuyarak kendi kararlarını vermesi gerektiğini belirtiyor. Donmuş ürünlerde en büyük tehlikelerden birinin çözülüp tekrar donma olduğunu hatırlatıyor.
“Mikrobiyolojik bozulmaları duyularla fark etmek zordur. Bu nedenle, üzerinde karlanma olan, yani çözülüp tekrar donmuş olma ihtimali yüksek bir dolaptan ürün almayı tavsiye etmiyoruz.”
İyi Bir Dondurma Nasıl Olmalı?
Samsunlu dondurma ustası Ahmet Yıldız, ideal dondurmanın sırlarını paylaşıyor. Kendi üretimlerinde inek ve manda sütü karışımı kullandıklarını ve bir buçuk kilo sütten bir kilo dondurma elde ettiklerini anlatıyor. Dondurmada yaklaşık %20 oranında toz şeker, doğal salep ve mevsime göre meyve veya kakao kullandıklarını, sütün kokusunu dengelemek için de vanilya eklediklerini söylüyor.
Yıldız, Tarım ve Orman Bakanlığı yetkililerinin imalathanelerini sık sık denetlediğini vurguluyor. “Ayda en az iki kez gelip numune alırlar, tahlile gönderirler. Etiketler, üretim izinleri, parti numaraları, her şey kontrol edilir. Zaten müşteri gurme gibidir, hile yaparsanız hemen anlar.” diyerek kalitenin önemini belirtiyor.