Trump’ın İkinci Dönemindeki İlk 6 Ayı: Kendi Mirası ve Tabanıyla Savaş Halinde

Trump’ın İkinci Döneminde Çelişkilerle Dolu Altı Ay

20 Ocak’ta yemin ederek ikinci başkanlık dönemine başlayan Donald Trump, geride kalan altı aylık süreçte siyasi muhaliflerinden ziyade kendi geçmişi ve politikalarıyla bir mücadele içine girdi. Görev süresi boyunca hem ABD’de hem de uluslararası arenada gündemden düşmeyen Trump’ın attığı adımlar, Amerikan CNN televizyonunda yayınlanan bir analizde mercek altına alındı. Analize göre, Trump’ın ikinci dönemindeki en belirgin özelliklerinden biri, ilk döneminde attığı adımları tersine çeviren dengesiz bir rota izlemesi oldu.

Kendi Mirasını Hedef Alan Politikalar

Trump’ın kendi politikalarıyla çelişen adımları, yönetimdeki tutarsızlığı gözler önüne seriyor. Bu çelişkili hamleler arasında öne çıkanlar şunlardır:

  • Fed Başkanı: İlk döneminde göreve getirdiği Fed Başkanı Jerome Powell‘ı görevden alma niyetini açıkça belirtti.
  • Ticaret Anlaşması: Önceki dönemde Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması’nın yerine imzaladığı ABD-Meksika-Kanada Anlaşması’nı (USMCA), bu kez “ülkeyi sömüren bir yük” olarak nitelendirdi.
  • Sağlık Politikası: COVID-19 aşı programının mimarlarından biriyken, aşı karşıtı görüşleriyle tanınan Robert F. Kennedy Jr.‘ı Sağlık Bakanlığı koltuğuna oturttu.
  • Teknoloji Platformları: Daha önce ulusal güvenlik gerekçesiyle yasaklamaya çalıştığı TikTok‘un bir Amerikan şirketi tarafından satın alınmasına yeşil ışık yaktı.

Analize göre, eskisinden daha öfkeli ve müdahaleci bir lider profili çizen Trump, devlet yönetiminde artık yalnızca kendi kişisel memnuniyetini önceliklendiriyor.

En Büyük Muhalefet Kendi Tabanından Geliyor

Donald Trump‘ın yaşadığı bu içsel çatışmayı körükleyen en büyük etken, beklenmedik bir yerden, kendi sadık tabanından gelen baskı oldu. Kasım seçimlerinde hem başkanlığı hem de Kongre’yi Cumhuriyetçilere kaptıran Demokrat Parti’nin siyasi arenada etkisiz kaldığı bir dönemde, Trump’ı en çok “MAGA” olarak bilinen kendi destekçi grubu zorluyor.

“MAGA ordusu” olarak adlandırılan bu kitle, Trump’a verdikleri koşulsuz desteğin yanı sıra ondan hesap sormaktan da çekinmiyor. Sosyal medyada haftalarca süren organize kampanyaların ardından Trump, ısrarlı taleplere boyun eğerek Epstein dosyasına ait tüm belgelerin kamuoyuna açıklanması yönünde talimat verdi.

Bu karar, Trump’ın yalnızca birkaç gün önce Epstein dosyalarını “Demokratların uydurduğu bir aldatmaca” olarak nitelemesi ve bu iddialara inanan kendi destekçilerini “zayıflıkla” suçlamasıyla tam bir tezat oluşturuyor.

Tabanın Trump yönetimine tepki gösterdiği diğer konular arasında ise Ortadoğu’da izlenen İsrail yanlısı politikalar, Ukrayna’ya verilen saldırı silahları ve göçmen affına ilişkin iddialar bulunuyor.