ABD’li Gençler Arasında Yaygınlaşan Yapay Zeka Arkadaşlığı
Amerika Birleşik Devletleri’nde gerçekleştirilen kapsamlı bir araştırma, gençlerin yapay zeka (YZ) tabanlı sohbet uygulamalarıyla olan ilişkisini gözler önüne serdi. 13-17 yaş aralığındaki 1060 gencin katıldığı çalışmaya göre, bu yaş grubundaki gençlerin yüzde 72’si hayatlarında en az bir kez yapay zeka “arkadaş” ile sohbet etti. Katılımcıların yüzde 52’si ise bu platformlarla ayda birkaç defa düzenli olarak iletişim kurduğunu belirtti.
Kişisel Sohbetler ve Uzman Uyarıları
Character.AI, Replika ve Nomi gibi popüler platformlar, standart sanal asistanların aksine, kullanıcılarla kişisel diyaloglar kurarak duygusal bir bağ oluşturmaya odaklanıyor. Ancak bu durum, ruh sağlığı uzmanlarını endişelendiriyor. Raporu hazırlayan Common Sense Media, bu uygulamaların gençler üzerindeki potansiyel olumsuz etkilerine dikkat çekerek önemli bir çağrıda bulundu:
“Şirketler çocukların yararından önce kârı düşünmemeli. Gerekli güvenlik önlemleri artırılana kadar 18 yaş altı gençlerin bu platformları kullanmamasını öneriyoruz.”
Kullanım Nedenleri ve Paylaşılan Bilgiler
Araştırmaya göre gençlerin bu platformlara yönelmesinin arkasında yatan temel nedenler şunlar:
- Yüzde 30: Eğlenceli bulduğu için.
- Yüzde 28: Merak ettiği için.
Daha endişe verici bir bulgu ise, her üç gençten birinin ciddi veya kişisel konuları gerçek arkadaşları yerine yapay zeka ile konuşmayı tercih etmesi. Buna ek olarak, katılımcıların yüzde 24’ü sohbet esnasında isim ve konum gibi kişisel bilgilerini paylaştığını itiraf etti. Gençlerin yüzde 34’ü ise sohbet sırasında YZ arkadaşının söylediklerinden rahatsızlık duyduğunu ifade etti.
Gerçek İlişkilerin Değeri Hâlâ Ön Planda
Tüm bu verilere rağmen, araştırma gençlerin büyük bir kısmının gerçek ilişkilere daha fazla değer verdiğini gösteriyor. Gençlerin yarısı, YZ arkadaşlarının verdiği tavsiyelere güvenmediğini belirtirken, üçte ikisi gerçek arkadaşlarıyla sohbet etmenin çok daha tatmin edici olduğunu düşünüyor. Ayrıca, gençlerin yüzde 80’i arkadaşlarıyla, yapay zeka platformlarından çok daha fazla vakit geçirdiğini vurguluyor. Bu durum, teknolojinin hayatımıza girmesine rağmen gerçek insani bağların önemini koruduğunu bir kez daha kanıtlıyor.