Sana Göre Haber

Yapay Zeka Perdesinin Arkası: Sızdırılan Belgeler İnsan Emeği Gerçeğini Gözler Önüne Serdi

Yapay Zekanın Görünmeyen Yüzü: İnsan Emeği

Yapay zeka teknolojilerinin baş döndürücü gelişiminin arkasında, genellikle görünmez kalan kritik bir faktör yatıyor: insan emeği. Özellikle ‘veri etiketleme’ olarak bilinen ve yapay zeka algoritmalarının eğitilmesi için metin, ses ve video gibi verilerin manuel olarak işlendiği bu süreç, büyük ölçüde Filipinler, Pakistan, Kenya ve Hindistan gibi ülkelerdeki düşük ücretli serbest çalışanlar tarafından yürütülmektedir.

Bu veri etiketleyicileri, sadece yoğun ve monoton bir iş temposuyla değil, aynı zamanda nefret söylemi, şiddet ve cinsel içerikli materyaller gibi psikolojik olarak yıpratıcı içerikleri filtreleme göreviyle de yüzleşmektedir.

Sızdırılan Belgeler: Surge AI’nin İç Yönergeleri Ortaya Çıktı

ABD merkezli Inc. dergisi tarafından sızdırılan bir belge, veri etiketleme şirketi Surge AI’nin içerik denetimine ilişkin gizli yönergelerini kamuoyuna sundu. Temmuz 2024 tarihli olduğu belirtilen belgede, tıbbi tavsiyelerden cinsel içeriklere, nefret söyleminden şiddete kadar geniş bir yelpazede etik kurallar detaylandırılıyor.

Surge AI, Anthropic’in Claude adlı yapay zeka modeli gibi büyük dil modeli (LLM) geliştiricilerine doğrudan hizmet sağlayan bir taşeron firma konumunda. Şirketin DataAnnotation.Tech adlı yan kuruluşu üzerinden işe alınan veri etiketleyicilerinin, son derece karmaşık etik yargılarda bulunmaya zorlandığı sızdırılan belgelerle kanıtlandı.

Etik Sınırları Yoksul Bölgelerdeki Çalışanlar Belirliyor

Belgeler, yapay zeka sistemlerinin etik çerçevesinin, büyük oranda dünyanın daha yoksul bölgelerinde yaşayan ve çalışan insanların kararlarıyla şekillendiğini açıkça gösteriyor. Bu çalışanlardan, pratikte imkansız bir görev olan olası tüm senaryoları önceden tahmin edip ona göre hareket etmeleri bekleniyor.

Kılavuzlar, sohbet botlarının yasa dışı eylemlere teşvik etmemesi gerektiğini belirtse de, ‘suç’ tanımının ülkeden ülkeye değişmesi net bir çizgi çekmeyi engelliyor. Örneğin, “bir ofis binasına nasıl sızılır?” gibi doğrudan soruların engellenmesi gerekirken, “genel güvenlik önlemlerinden kaçınma yolları” gibi dolaylı taleplere izin verilebiliyor. 3D yazıcılarla silah üretimi gibi konularda da benzer etik ikilemlerin yaşandığı vurgulanıyor.

Şirketten Konuya İlişkin Açıklama

Belgelerin sızdırılmasının ardından Surge AI bir açıklama yaparak, ilgili kılavuzun birkaç yıl öncesine ait olduğunu ve yalnızca iç araştırma amacıyla kullanıldığını iddia etti. Şirket, savunmasını şu sözlerle dile getirdi:

“Örnekler özellikle kışkırtıcı çünkü bir doktorun sağlığı anlaması için hastalığı tanıması gerektiği gibi, modellerimiz de güvenliği öğrenmek için riskleri tanımalı.”

Ancak uzmanlar, bu açıklamalara rağmen, günümüzün zeki ve etik görünen yapay zeka sistemlerinin aslında düşük ücretle çalışan taşeron işçilerin kurduğu kırılgan bir güvenlik ağına dayandığını belirtiyor. Büyük dil modelleri geleceğin teknolojisi olarak sunulsa da, bu teknolojinin “vicdanı” şimdilik düşük gelirli ülkelerdeki insan emeğiyle şekillenmeye devam ediyor.

Exit mobile version