By Euronews & AP
Yayınlanma Tarihi
21/07/2025 – 23:35 GMT+2
REKLAM
Ülkelerin dışişleri bakanları, “Gazze’de sivillerin yaşadığı acılar yeni bir boyuta ulaştı,” vurgusunda bulundu.
Ayrıca açıklamada, “yardımın damla damla verilmesi ve su ile gıda gibi temel ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan çocuklar da dahil sivillerin insanlık dışı biçimde öldürülmesi” kınandı.
Gazze Sağlık Bakanlığı ve BM İnsan Hakları Ofisi’ne göre, yardım ararken öldürülen 800’den fazla Filistinlinin ölümü “dehşet verici” olarak tanımlandı.
Açıklamada, “İsrail hükümetinin yardım dağıtma yöntemi tehlikeli, istikrarsızlığa neden oluyor ve Gazzelilerin insan onurunu zedeliyor. İsrail’in sivillere temel insani yardımı reddetmesi kabul edilemez. İsrail, uluslararası insani hukuka uymalıdır,” denildi.
Yeni açıklamada dikkat çeken bir unsur da ABD ve Almanya’nın imzacılar arasında yer almaması oldu. Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul, X (eski Twitter) üzerinden yaptığı paylaşımda, İsrailli mevkidaşı Gideon Saar ile görüştüğünü ve Gazze’deki “felaket düzeyindeki insani durumdan büyük endişe” duyduğunu belirtti.
Wadephul, İsrail’in AB ile vardığı insani yardım anlaşmalarını uygulamasını istedi.
Gazze’deki 2 milyondan fazla Filistinli ağır bir insani kriz içinde. Yardımın büyük bölümü hâlen İsrail tarafından bölgeye sınırlı olarak girişine izin verilen miktarlarla sağlanabiliyor. Birçok kişi birden fazla kez yerinden edildi.
İsrail’in izin verdiği gıdanın büyük çoğunluğu, İsrail destekli bir Amerikan kuruluşu olan Gaza Humanitarian Foundation aracılığıyla dağıtılıyor. Bu vakıf mayıs ayında faaliyete başladıktan sonra, yardım noktalarına giderken İsrail askerleri tarafından vurulan yüzlerce Filistinli yaşamını yitirdi.
İsrail’in Hamas’la yürüttüğü 21 aylık savaş, Gazze’yi kıtlığın eşiğine sürükledi, dünya genelinde protestoları tetikledi ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından tutuklama emri çıkarılmasına yol açtı.
Müttefiklerin İsrail’e yönelik eleştirilerinin şimdiye dek belirgin bir etkisi olmadı. Mayıs ayında İngiltere, Fransa ve Kanada ortak bir açıklama yayınlayarak Netanyahu hükümetini Gazze’deki askeri operasyonları durdurmaya çağırmış, aksi takdirde “somut adımlar” atmakla tehdit etmişti.
İsrail, savaş sırasındaki uygulamalarıyla ilgili eleştirileri reddediyor; sivillerin ölümünden Hamas’ı sorumlu tutuyor çünkü militanların yerleşim bölgelerinde faaliyet gösterdiğini belirtiyor. İsrail ayrıca, Gazze’ye yaşamı sürdürmeye yetecek kadar yardım gönderdiğini, yardımların büyük bölümünün Hamas tarafından el konulduğunu savunuyor. Birleşmiş Milletler ise yardımın yağmalandığına yönelik bir kanıt bulunmadığını söylüyor.
Yeni ortak açıklamada derhal ateşkes çağrısı yapıldı ve ülkelerin bölgede barışa yönelik siyasi bir yol haritasını desteklemek için harekete geçmeye hazır oldukları belirtildi.
İsrail ile Hamas arasında ateşkes görüşmeleri yürütülse de henüz bir ilerleme sağlanmış değil. Herhangi bir ateşkesin kalıcı bir barışa dönüşüp dönüşmeyeceği de belirsizliğini koruyor. Netanyahu ise Gazze’deki askeri operasyonların genişletilmesinin Hamas’ı müzakerelerde baskı altına alacağını savunuyor.
İngiliz Parlamentosu’nda konuşan Dışişleri Bakanı David Lammy, ABD, Katar ve Mısır’ın savaşı sona erdirmek için yürüttüğü diplomatik çabalara teşekkür etti.
“Bu sorunun askeri bir çözümü yok,” diyen Lammy, “Bir sonraki ateşkes son ateşkes olmalı,” ifadelerini kullandı.
Hamas, 7 Ekim 2023’te İsrail’in güneyine düzenlediği saldırıda yaklaşık bin 200 kişiyi öldürüp 251 kişiyi rehin alarak savaşı başlatmıştı. Rehinelerden 50’si hâlen Gazze’de tutuluyor, ancak bunların yarısından azının hayatta olduğuna inanılıyor.
İsrail’in askeri operasyonları ise Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre 59 binden fazla Filistinlinin ölümüne yol açtı. Bakanlık, ölümler arasında sivil ve militan ayrımı yapmıyor, ancak ölenlerin yarısından fazlasının kadın ve çocuk olduğunu bildiriyor. Bakanlık Hamas’a bağlı olsa da BM ve diğer uluslararası kurumlar can kayıpları konusunda en güvenilir kaynak olarak kabul ediyor.