Alfa Erkek Miti Bilim Tarafından Çürütüldü: İşte Gerçek Kökeni ve Anlamı

‘Alfa Erkek’ Miti Bilim Tarafından Çürütüldü

Son yıllarda sosyal medyada ve çeşitli platformlarda sıkça gündeme gelen “alfa erkek” kavramının kökeni, genel kanının aksine ne vahşi doğaya ne de kurt sürülerine dayanıyor. Bilimsel çalışmalar, bu popüler iddianın hem insanlar hem de hayvanlar alemi için geçerli olmadığını net bir şekilde ortaya koymaktadır.

Efsanenin Doğuşu: Bir Davranış Bilimcisinin Hatalı Notları

“Alfa erkek” mitinin temelleri, 1930’lu ve 40’lı yıllarda İsviçre’de hayvan davranışları üzerine çalışan uzman Rudolf Schenkel‘in gözlemlerine dayanmaktadır. Schenkel, birbirine yabancı kurtları yapay bir ortamda gözlemleyerek hiyerarşik yapılarını tanımlamak için “alfa” ve “beta” gibi terimler kullanmıştır. Ancak bu gözlemler, kurtların doğal yaşam koşullarını yansıtmıyordu.

Schenkel’in çalışmalarından etkilenen ünlü kurt araştırmacısı David Mech, 1970 yılında yayımladığı kitabında “alfa” kavramına yer verdi. Kitabın büyük bir popülerlik kazanmasıyla birlikte bu fikir, bilimsel bağlamından tamamen koparılarak modern maskülenlik söylemlerinin bir parçası haline geldi.

Hatalı Bir Gözlemin Yıkılışı ve Gerçekler

Yıllar sonra David Mech, yaptığı açıklamalarla ilk gözlemlerinin yapay ortamlarda gerçekleştiğini ve kurtların doğadaki gerçek sosyal yapısını yansıtmadığını kabul etti. Radyo takip cihazlarıyla yapılan modern saha araştırmaları, kurt sürülerinin aslında birer aile birimi olduğunu kanıtladı. Sürüdeki “alfa” olarak adlandırılan erkek ya da dişi, aslında sürünün lideri değil, sadece ebeveyniydi.

Image

Diğer Türlerde Alfa Varlığı Geçerli Mi?

Goriller gibi bazı türlerde belirgin bir erkek baskınlığı gözlemlense de bu durumun genellenmesi mümkün değildir. Almanya’daki Göttingen Primat Araştırma Merkezi’nden bilim insanı Peter Kappeler‘in de yer aldığı kapsamlı bir araştırma, baskın erkek modelinin primat türlerinin büyük çoğunluğunda olmadığını gösterdi.

Çalışmada incelenen 151 primat popülasyonunun sadece küçük bir kısmında hiyerarşik yapılar tespit edildi:

  • 25 popülasyonda baskın erkek modeli gözlemlendi.
  • 16 popülasyonda ise dişi baskınlığı mevcuttu.
  • Geri kalan büyük çoğunlukta belirgin bir cinsiyet hiyerarşisi bulunmuyordu.

İnsanlar İçin Bu Ne Anlama Geliyor?

Bilim insanlarına göre, insanın biyolojik ve sosyal yapısı, belirgin bir cinsiyet baskınlığı göstermeyen türlere daha yakındır. Bu nedenle, insan toplumlarındaki erkek egemenliğini “doğal düzen” veya “primat mirası” gibi iddialarla meşrulaştırma çabaları bilimsel dayanaktan yoksundur. İronik bir şekilde, “alfa” kavramıyla özdeşleştirilen kurtlar, aslanlar ve büyük maymunlar, bu tür hiyerarşilere en az sahip olan canlılar arasındadır.

Image

Peki Gerçek Alfa Hangisi?

Aslında “alfa” terimi, bilimsel olarak ilk kez evcil tavuklar için kullanılmıştır. Sosyal yapıları oldukça katı olan tavuklar arasında gerçekten de baskın bireyler bulunur. Dolayısıyla, bilimin ışığında kişiliğini “alfa” olmak üzerine kurmak isteyen birinin örnek alması gereken hayvan kurtlar değil, tavuklardır.