Ankara Adliyesi’nde UYAP Skandalı: Zabıt Kâtibi Para Karşılığı Soruşturmaları Nasıl Kapattı?

Ankara Adliyesi’nde Eşi Benzeri Görülmemiş Skandal

Ankara Adliyesi, yargı sistemini temelden sarsan büyük bir skandalla çalkalanıyor. Bir zabıt kâtibinin, cumhuriyet savcılarının UYAP şifrelerini kullanarak adaletin yönünü değiştirdiği, hazırlanan iddianameyle gün yüzüne çıktı. Bu olay, sadece bir kişinin suistimali değil, aynı zamanda sistemdeki ciddi güvenlik zafiyetlerini de gözler önüne seriyor.

UYAP Sistemi Nasıl Delindi? Kâtibin Akılalmaz Yöntemleri

İddianameye göre, zabıt kâtibi Ahmet Yılmaz, hem kendi şifresiyle hem de savcıların UYAP oturumlarıyla sisteme sızarak bir dizi yasa dışı işlem gerçekleştirdi. Bu işlemlerin büyük bir kısmını maddi menfaat karşılığında yaptığı tespit edildi.

Bilirkişi Raporundaki Şok Edici Bulgular

Bilirkişi raporu, Yılmaz’ın sistemi nasıl manipüle ettiğini detaylarıyla ortaya koydu:

  • Sistem tarafından otomatik olarak oluşturulan soruşturma numaralarını silerek, yerlerine manuel olarak yeni numaralar girdi.
  • Evrak onay süreçlerini değiştirerek, kendi hazırladığı belgeleri yine kendisi onayladı.
  • Yalnızca savcıların yetkisinde olan özel sorgulamaları gerçekleştirdi.
  • UYAP sisteminde aslında var olmayan sahte evraklar ve belgeler oluşturdu.
  • FETÖ‘den yargılanan kişiler hakkındaki yakalama kararlarını kaldırdı, dosyaları birleştirdi veya ayırdı.
  • Bazı şüphelilerin suç kayıtlarını sildi, taraf sıfatlarını “şüpheli”den “tanık”a çevirdi ve MERNİS adreslerini güncelledi.

İtiraflar ve İhbarlar Skandalı Büyüttü

Soruşturma kapsamında ifadesi alınan Ahmet Yılmaz, suçunu itiraf etti. Maddi sıkıntılar nedeniyle bu yola başvurduğunu belirten Yılmaz, “Avukat Muhammet Talha Bol bana bazı kişilerin TC kimlik numaralarını gönderiyordu. Dosyaları savcıya yönlendirip, uygun anlarda takipsizlik kararları yazıyordum. Fiyatı dosyaya göre belirliyorduk, bazen 220 bin TL‘ye anlaştığımız oluyordu” dedi.

“UYAP sisteminde benden başka kimsenin yapamayacağı işlemleri, savcının açık oturumunu kullanarak yapıyordum. Yoğunluklarını fırsat biliyordum.”

Skandalı ortaya çıkaran kilit isimlerden biri de Yılmaz’ın boşanma aşamasındaki eşi oldu. Eşi, savcılığa verdiği ifadede, Yılmaz’ın FETÖ soruşturması nedeniyle İtalya’ya kaçan Avukat Muhammet Talha Bol ile işbirliği yaparak para karşılığında dosyaları kapattığını anlattı.

“Adliyede Adamım Var” Diyerek Dosya Kapattılar

İddianamede tanık olarak dinlenen avukat Abdulkadir C.Ö. ise şunları söyledi:

“Talha Bol bana dosyaların para karşılığı kapatıldığını anlattı ve ‘Adliyede adamım var’ dedi. Sonradan bu kişinin zabıt kâtibi olduğunu öğrendim. 15 bin Avro karşılığında bir dosya kapattık. İki gün içinde dosya Kütahya’dan Ankara’ya çekildi, yakalama kararı kaldırıldı ve takipsizlik verildi. Bu kâtip adeta hacker’lık yapıyordu.”

Mesele Kişisel Değil, Sistemik: Başka Ahmet Yılmaz’lar Var mı?

Bu olay, tek bir memurun usulsüzlüğünün ötesinde, yargı sisteminin denetim mekanizmalarındaki ve yetki erişim kontrollerindeki ciddi boşlukları işaret ediyor. Bir zabıt kâtibinin, onlarca dosyada adaletin seyrini tek başına değiştirebilmesi, sorunun bireysel olmaktan çıkıp sistemik bir zafiyete dönüştüğünü gösteriyor. Bu skandal, UYAP sisteminin ve adli süreçlerin yeniden sorgulanmasını zorunlu kılıyor.

Asıl kritik soru şudur: Sistem bu manipülasyonları neden fark etmedi ve başka “Ahmet Yılmaz’lar” hala sistemde sessizce faaliyet gösteriyor olabilir mi? Adalete olan güvenin yeniden tesisi için, bu tür boşluklara izin vermeyecek, daha güvenli ve denetlenebilir bir yapı kurulması şarttır.