Sana Göre Haber

EGOD’dan Otomotiv Sektörüne Kritik Uyarı: Yeni ÖTV Düzenlemesi Piyasayı Daraltacak

Yeni ÖTV Düzenlemesi Sektörde Şok Etkisi Yarattı

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan geçerek yasalaşan yeni ÖTV matrah düzenlemesi, otomotiv sektöründe hem beklentileri hem de fiili sonuçları derinden etkilemeye başladı. Ege Otomotiv Derneği (EGOD) tarafından yapılan analizlere göre, düzenlemenin etkisiyle Temmuz 2025’e kadar sıfır araç satışlarında yüzde 18’e varan bir daralma yaşanması öngörülüyor.

“Sektörün Altına Konulmuş Bir Dinamit”

EGOD Başkanı Mehmet Torun, 2021 yılında yapılan benzer bir düzenlemenin satışları yüzde 21 oranında düşürdüğünü hatırlatarak, mevcut yasanın yalnızca güncel satışları değil, sektörün uzun vadeli hacim projeksiyonlarını da tehlikeye attığını belirtti. Torun, durumu şu sözlerle özetledi:

“Bu düzenleme, sektörün altına konulmuş bir dinamittir. Hem vatandaşın hem de üreticinin geleceği adeta ipotek altına alınmıştır.”

Piyasa Daralırken Alternatif Model Arayışı

Türkiye’deki mevcut araç parkı hakkında bilgi veren Torun, 2024 sonu itibarıyla ülkede 28,5 milyon motorlu taşıt bulunduğunu ve bunun 19,4 milyonunu binek ve hafif ticari araçların oluşturduğunu ifade etti. Yeni vergi sisteminin getirdiği değişiklikleri ise şöyle açıkladı:

“Yeni sistemle birlikte matrah kademeleri ortadan kalktı ve ÖTV oranı yüzde 80 ile yüzde 220 bandına çekildi. Bu durum, sıfır araç fiyatlarında kısa vadede yüzde 15–25’lik bir artışa neden olacak. İkinci el fiyat endeksinin ise yıl sonuna kadar yüzde 15–20 prim yapması bekleniyor. Bu gidişle araç parkımızın ortalama yaşı 14’ten 17’ye çıkabilir. Gençler için araç sahibi olmak artık bir hayal haline geliyor. Devletin ‘sürümden kazanmak’ ilkesini benimsemesi şart. Düşük ÖTV ile satış hacmi artar, sanayi canlanır ve 0-3 yaş arası araçlara uygulanacak çift MTV modeliyle vergi geliri sürdürülebilir kılınır.”

Esnafın Aracı Lüks Sınıfına Girdi

Özellikle esnaf tarafından sıkça tercih edilen pickup sınıfı araçlarda ÖTV’nin yüzde 4’ten yüzde 50’ye çıkarılmasının bu araçları lüks statüsüne taşıdığını vurgulayan Torun, bazı modellerde yaklaşık 1 milyon TL’lik ek vergi yükü oluştuğunu söyledi. Bu maliyet artışının hizmet fiyatlarına yansıyarak küçük işletmelerin rekabet gücünü zayıflatacağını kaydetti.

“Karmaşık ve Öngörülemez Bir Vergi Yapısı”

Torun, aynı motor gücüne sahip iki aracın sadece kasa tipine göre farklı vergi dilimlerine tabi olmasının yarattığı karmaşaya dikkat çekti. “Bu kadar değişken bir sistemle ne bayi satış planı yapabilir, ne tüketici sağlıklı karar verebilir, ne de üretici yatırım takvimini oluşturabilir. Bu karmaşa, kayıt dışı eğilimleri artırma riski de taşıyor,” dedi.

“Türkiye, 2024’te gerçekleştirdiği 38 milyar dolarlık otomotiv ihracatının 23 milyar dolarını otomobilden sağladı. Avrupa’da 3’üncü, dünyada 13’üncü sıradayız. Bizim vergiyle değil, üretim ve dönüşümle büyümemiz gerekiyor. Mevcut durumda ‘bir araba kendine, iki araba devlete’ alıyoruz. Ortalama bir C segmenti aracın vergisiz fiyatı 700 bin TL iken, ÖTV ve KDV eklendiğinde fiyat 1 milyon 750 bin TL’ye ulaşıyor. Yani aracın maliyetinin yüzde 60’ından fazlası vergiye gidiyor.”

“Bu Yasa Otomotiv Ekosistemini Frenliyor”

Elektrikli araç satışlarının arttığını ancak şarj altyapısının bu hıza yetişemediğini belirten Torun, bu tezatın hem yatırımcıyı hem de kullanıcıyı caydırdığını ifade etti. “Türkiye’de yaklaşık 85 bin elektrikli araç varken, şarj istasyonu sayısı yalnızca 5 bin civarında. Bu da her 17 araca bir istasyon düştüğü anlamına geliyor,” diye ekledi.

Torun sözlerini şöyle tamamladı: “Bu yasa otomotiv ekosistemini frenliyor. Oysa bizim hızlanmaya ihtiyacımız var. Türkiye artık mekaniğe takılıp kalmamalı, elektronik dönüşümle geleceğe sıçramalıdır. Bu değişim meslek liselerinde başlar, öğretmen altyapısıyla büyür. Vergi gelirini günü kurtarmaya değil, dönüşüme yöneltmeliyiz. Sektör, kamu ve tüketici olarak aynı masada buluşmaya hazırız.”

Exit mobile version