İstanbul Küçükçekmece‘de, 13 Temmuz’da yol kenarında bir valiz içinde cesedi bulunan Ayşe Tokyaz‘ın (22) ölümüne ilişkin tutuklanan eski polis memuru Cemil Koç‘un (38) avukatı, müvekkilinin farklı bir davadan dolayı tutuklanmasına itirazda bulundu. Koç, Diyarbakır’da iki yıl önce dini nikahla birlikte yaşadığı Ejegül Ovezova‘nın (29) 8. kattan düşerek ölmesiyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında da tutuklanmıştı.
Ayşe Tokyaz Cinayeti ve Tutuklamalar
İstanbul Küçükçekmece’de öldürüldükten sonra cesedi Eyüpsultan’da bir valizde bulunan üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz cinayetiyle ilgili gözaltına alınan Cemil Koç, ‘Tasarlayarak öldürmek’ suçundan tutuklandı. Soruşturmada Koç’a yardım ettiği tespit edilen 6 şüpheli ise ‘Tasarlayarak öldürmeye yardım etmek’ suçlamasıyla cezaevine gönderildi.
Diyarbakır’daki Şüpheli Ölüm Dosyası Tekrar Açıldı
Ayşe Tokyaz soruşturması devam ederken, Cemil Koç’un 24 Temmuz 2023 tarihinde Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde bir sitenin 8. katından düşerek ölen Ejegül Ovezova ile ilgili yürütülen soruşturmada da cinayet sanığı olduğu ortaya çıktı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı ve 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kabul ettiği iddianamede, olay yerinde kan lekeleri bulunduğu ve örneklerin Ovezova’ya ait olduğu bilgisine yer verildi.
Sanık Koç’un Mahkemedeki İfadesi
Cemil Koç, 18 Temmuz’da Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden verdiği ifadede suçlamaları reddetti:
“Savunma için ek süre istemiyorum. Maktüle benim imam nikahlı eşimdir. Kendisine şiddet uygulamadım, o balkondan düşerek vefat etti. Şu anda bir şey hatırlamıyorum ve ilk ifademin geçerli sayılmasını talep ediyorum. Suçsuzum, beraatımı ve serbest bırakılmamı istiyorum.”
Mahkeme heyeti, sanık hakkındaki kuvvetli suç şüphesi ve kaçma ihtimalini göz önünde bulundurarak Cemil Koç’un tutuklanmasına ve duruşmanın 27 Kasım tarihine ertelenmesine hükmetti.
Avukatın Tutukluluk Kararına İtirazı
Cemil Koç’un avukatı, Diyarbakır 6. Ceza Mahkemesi’ne sunduğu dilekçeyle müvekkilinin tutukluluğuna itiraz etti. İtiraz dilekçesinde, tutuklamanın bir ceza değil, geçici bir tedbir olduğu vurgulandı. Dilekçede öne sürülen temel noktalar şunlardı:
- Anayasa’nın 19. maddesiyle güvence altına alınan kişi hürriyetinin ancak zorunlu hallerde kısıtlanabileceği.
- Adli kontrol gibi daha hafif tedbirler değerlendirilmeden doğrudan tutuklama kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğu.
- Müvekkil hakkında kaçma veya delilleri yok etme gibi somut gerekçelerin ortaya konulmadığı.
- Tutuklama tedbirinin ‘ceza yerine geçecek şekilde’ kullanıldığı iddiası.
Avukat, bu gerekçelerle Cemil Koç’un serbest bırakılmasını veya adli kontrol altına alınmasını talep etti.
