Ortadoğu’da Gerilim Tırmanıyor: İsrail’den İran’a Yeni Operasyon Sinyali
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz tarafından yapılan son açıklamalar, bölgede “savaş kapıda mı?” endişelerini yeniden alevlendirdi. Katz, “İran’a yönelik harekatın yeniden başlatılması ihtimali var” sözleriyle olası bir askeri müdahalenin sinyalini verdi.
İsrail-İran Çatışma Sürecinin Geçmişi
İki ülke arasındaki gerilim, İsrail’in İran ile ABD arasındaki nükleer müzakereler devam ederken başlattığı saldırılarla yeni bir boyut kazanmıştı. Bu süreçte yaşanan önemli gelişmeler şunlardır:
- 13 Haziran: İsrail, İran’ın çeşitli kentlerindeki nükleer ve askeri tesisleri ile sivil yerleşimleri hedef alan saldırılar başlattı.
- Kayıplar: Saldırılarda üst düzey askeri yetkililer, nükleer bilim insanları ile birlikte 126’sı kadın ve 41’i çocuk olmak üzere 1100 kişi hayatını kaybetti. 5 binden fazla kişi ise yaralandı.
- İran’ın Karşılığı: İran ordusunun karşı saldırılarında, İsrail’in resmi açıklamalarına göre 28 kişi öldü ve 1272 kişi yaralandı.
- ABD’nin Müdahalesi: İsrail’e açık destek veren ABD, 22 Haziran‘da İran’ın Natanz, Fordo ve İsfahan’daki üç nükleer tesisine saldırı düzenledi.
- İran’ın Cevabı: İran, 23 Haziran‘da ABD’nin Katar’daki El-Udeyd Hava Üssü‘ne füze saldırısıyla karşılık verdi.
Dönemin ABD Başkanı Donald Trump, 24 Haziran’da taraflar arasında ateşkes sağlandığını duyurmuş ve Tahran’ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerini durduracak yeni bir nükleer anlaşma arayışında olduklarını belirtmişti.
Katz, Suriye’deki Saldırıları Savundu
Savunma Bakanı Katz, daha önce sosyal medya hesabından yaptığı bir açıklamada, Suriye’deki Dürzileri “İsrail’deki Dürzi kardeşlerimizin kardeşleri” olarak tanımlamıştı.
Katz, İsrail ordusunun Süveyda ve Şam’a yönelik saldırılarının “Suriye’deki Dürzilere yönelik saldırıları durdurmanın tek yolu” olduğunu savunarak, eleştirilerin gerçekleri yansıtmadığını ileri sürmüştü.
Bakan, Tel Aviv yönetiminin, Şeyh (Hermon) Dağı ve tampon bölgedeki işgali de dahil olmak üzere Suriye politikasının “doğru” ve “sorumluluk sahibi” olduğunu iddia etmişti.
