İstanbul’da LGS Protestosu: Öğrenciler Torpil ve Usulsüzlük İddialarına Karşı Ayakta

LGS Sonuçları Protestoları Ateşledi: Öğrenciler İstanbul’da Ayakta

2025 Liselere Geçiş Sınavı (LGS) sonuçlarının açıklanmasının ardından gündeme gelen şaibeli kitapçıklar, torpil iddiaları ve usulsüz yerleştirmeler, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Cumhuriyet gazetesinin yayımladığı belgeler sonrası 29 idari görevli hakkında soruşturma başlatılırken, haberi yapan gazeteci Can Uğur hakkında da soruşturma açılması tepkilere neden oldu.

Liseli Genç Umut’tan Sert Tepki: ‘Bu Bir Emek Gaspıdır’

Eğitimde fırsat eşitsizliğine karşı mücadele eden Liseli Genç Umut grubu, durumu “sermaye düzeninin torpil mekanizması” olarak niteleyerek İstanbul İl Millî Eğitim Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması düzenledi. Öğrenciler, “Bugün burada, yalnızca kendi sesimizi değil, bu ülkedeki milyonlarca liselinin sesini duyurmak için toplandık” diyerek hem sınav sistemine hem de yeni eğitim politikalarına isyan etti.

Eğitim Politikaları Mercek Altında: MESEM ve Çocuk İşçiliği

Protestocu öğrenciler, sanayi taleplerine göre şekillenen MESEM ve 2+2 gibi modellerin gençliği ucuz iş gücü olarak gördüğünü belirtti. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“MESEM sisteminde binlerce arkadaşımız uzun saatler çalıştırılıyor, neredeyse hiçbir güvencesi olmadan emek sömürüsüne maruz kalıyor. 2024 yılında 71 çocuk işçi hayatını kaybetti. Son 12 yılda bu sayı 742’ye ulaştı.”

Öğrenciler, yeni sistemle eğitimin geri plana atıldığını ve çocuk işçiliğinin yasal zeminde meşrulaştırıldığını vurguladı. “10. sınıftan sonra eğitimin isteğe bağlı olması söyleniyor. 16 yaşındaki bir çocuk hangi ekonomik özgürlükle bu tercihi yapacak? Zengin çocukları için fırsat gibi sunulan bu esneklik, yoksul çocuklar için doğrudan emek sömürüsü anlamına geliyor” denildi.

“Bir Çocuğun Geleceği Kaç Para?”

LGS sorularının sızdırıldığı iddialarını sert bir dille eleştiren gençler, yaşananları bir kuşağın emeğinin gaspı olarak tanımladı. Öğrenciler, 719 kişinin tam puan aldığı sınavda, imam hatip liselerinden 63 ve Doğa Koleji’nden 72 birinci çıkmasını şu sözlerle sorguladı:

“Bu ülkede bir çocuğun geleceği artık kaç para verdiğine, hangi bağlantıları kurduğuna göre şekilleniyor. Bu sistemin adı eğitim değil, sermaye ve torpil sistemidir.”

Açıklama, “Biz Liseli Genç Umut olarak bu skandala karşı susmuyoruz. Sorgulamaya, direnmeye devam edeceğiz. Eğitimin değil, sömürünün meşrulaştırıldığı bir düzende itaat etmeyeceğiz” ifadeleriyle son buldu.