Nekroturizm: Mezarlıkları Ziyaret Etmenin Yükselen Trendi
“Nekroturizm” olarak bilinen ve dünyanın dört bir yanındaki ilginç mezarlıkları ziyaret etmeyi kapsayan bu seyahat akımı, ölümle olan ilişkimizi yeniden şekillendiren popüler bir trende dönüşüyor. İlk başta sıra dışı, hatta sorunlu bir merak olarak görülebilen bu ilgi alanı, artık milyarlarca dolarlık bir sektör haline geldi.
İtalya merkezli NSS MAG’a göre, “mezarlık turizmi artık niş bir ilgi alanı olmaktan çıkıp milyar dolarlık bir sektöre dönüştü.”
Karl Marx’ın Mezarında Beliren Labubu Bebeği
Nekroturizmin ne denli yaygın bir hobi haline geldiğinin en çarpıcı kanıtlarından biri, yakın zamanda Londra’daki Highgate Mezarlığı‘nda yaşandı. Ünlü filozof Karl Marx’ın mezarında, oyuncak mağazalarında büyük ilgi gören ve karaborsaya düşen viral bir figür olan Labubu bebeği belirdi. NSS Mag’e göre bu durum, ciddi bir çelişkiyi barındırıyor: Bu hediyeyi bırakan kişi büyük olasılıkla Marx’ın fikirlerine hayranlık duyan biri. Bu olay, aynı zamanda ‘karanlık turizmin’ popüler kültürle ne kadar iç içe geçtiğini de gözler önüne seriyor.
Karanlık Turizm Pazarının Ekonomik Boyutu
Karanlık turizm pazarı, ekonomik olarak da dikkat çekici bir büyüklüğe ulaştı. Grand View Research tarafından yapılan bir araştırmaya göre, pazarın değeri 2023 yılında 31.89 milyar dolar olarak kaydedildi ve 2030 yılına kadar 38.64 milyar dolara ulaşması öngörülüyor. Bu da yıllık yüzde 2.9’luk bir büyüme oranına işaret ediyor.
Bazı tahminler ise daha da iyimser. Market.us’a göre sektör, 2023’teki 29.6 milyar dolarlık değerinden 2033’te 40.2 milyar dolara yükselecek. Bu rakamlar, kültürel turizme yönelik bakış açımızda yaşanan sessiz bir devrimin habercisi. Mezarlıklar artık sadece birer yas mekanı değil, aynı zamanda günlük yaşamda yeniden keşfedilen ve deneyimlenen kültürel alanlar olarak kabul ediliyor.
Karl Marx Hakkında Kısa Bilgiler
1818-1883 yılları arasında yaşayan Alman filozof, ekonomist ve siyaset teorisyeni Karl Marx, kapitalizm eleştirisi ve komünist düşüncenin en önemli kurucularından biridir. Friedrich Engels ile kaleme aldığı Komünist Manifesto (1848), dünya genelindeki işçi sınıfı hareketlerine ilham kaynağı olmuştur.
En bilinen eseri Das Kapital (1867) olan Marx, bu çalışmasında kapitalist üretim biçimini, artı-değer teorisini ve sınıf mücadelesini detaylıca analiz etmiştir. Ona göre tarih, ezen ve ezilen sınıflar arasındaki çatışmaların bir ürünüdür ve kapitalizmin yerini kaçınılmaz olarak sosyalizme, ardından da komünist bir topluma bırakacaktır.
