Martin Luther King Jr. Suikastı Sır Perdesi Aralanıyor
Trump yönetimi, sivil haklar lideri Martin Luther King Jr. suikastıyla ilgili 240 bin sayfalık gizli dosyayı kamuoyunun erişimine açarak önemli bir adım attı. Ancak bu hamle, King ailesi ve sivil haklar savunucuları tarafından hem zamanlaması hem de ardındaki niyetler konusunda ciddi eleştirilerle karşılandı.
King Ailesinden Empati ve Saygı Çağrısı
Martin Luther King Jr.’ın hayatta olan çocukları Martin Luther King III ve Bernice King, yayımladıkları ortak açıklamada, bu belgelerin kamuoyu için bir merak unsuru olmasının yanı sıra, kendileri için derin bir yasın parçası olduğunu belirtti.
“Dosyaların açıklanması, kamuoyunun merakını anlıyoruz ancak bu belgeler aynı zamanda bizim yasımızın bir parçası. Lütfen empati ve saygıyla yaklaşın.”
Aile, babalarının sadece bir suikasta kurban gitmediğini, aynı zamanda devlet eliyle yürütülen bir karalama kampanyasının hedefi olduğunu bir kez daha vurguladı.
FBI’ın Tartışmalı Rolü ve COINTELPRO
King ailesi, FBI’ın o dönemki rolüne dikkat çekerek, kurumun sadece izleme yapmakla yetinmediğini belirtti. Açıklamada, FBI’ın sivil haklar mücadelesini baltalamak için sistematik bir kampanya yürüttüğü ifade edildi.
“FBI, J. Edgar Hoover’ın liderliğinde, babamızı izlemekle kalmamış; hayatına, ailesine ve mücadelesine müdahale eden, karalayıcı ve yıkıcı bir devlet operasyonu yürütmüştür.”
Bu operasyonların büyük bir bölümünün, FBI’ın muhalif grupları hedef alan tartışmalı COINTELPRO (Karşı İstihbarat Programı) kapsamında gerçekleştirildiği biliniyor.
Komplo Teorileri ve 1999 Tarihli Mahkeme Kararı
Aile, yıllardır suikastın arkasında tek bir kişi olan James Earl Ray‘den daha büyük bir yapı olduğunu savunuyor. Ray, suikasttan sonra suçunu itiraf etmiş ancak daha sonra ifadesini geri çekerek bir komplonun parçası olduğunu iddia etmişti. 1999 yılında Memphis’te görülen bir sivil davada jüri, Martin Luther King Jr.’ın bir komplo sonucu öldürüldüğüne hükmetmişti. Aile, yeni açıklanan belgelerin bu kararı destekleyip desteklemediğini titizlikle inceleyeceklerini duyurdu.
Trump’ın Zamanlaması Manidar Hamlesi
Trump yönetiminin bu adımı, daha önce John F. Kennedy ve Robert F. Kennedy suikastlarıyla ilgili dosyaların açılması vaadinin bir devamı niteliğinde. Ancak birçok yorumcu, bu kararın Jeffrey Epstein davasıyla ilgili artan kamuoyu baskısından dikkati başka yöne çekme amacı taşıdığını düşünüyor.
Sivil haklar lideri Al Sharpton, durumu şöyle özetledi: “Trump, bu açıklamayı şeffaflık için değil, kendi üzerindeki baskıyı saptırmak için yapıyor. Bu bir adalet hamlesi değil, bir dikkat dağıtma stratejisidir.”
Martin Luther King Jr.’ın eşi Coretta Scott King tarafından kurulan King Center da belgelerin açıklanmasına karşı çıkarak, bunun siyasi bir gündemden kaçış olduğunu ve toplumsal olarak daha önemli konuların geri plana itildiğini belirtti.
Tarih Yeniden mi Yazılacak?
Normal şartlarda 2027 yılına kadar gizli kalması gereken belgeler, Adalet Bakanlığı’nın kararıyla Ulusal Arşivler üzerinden erişime açıldı. Bu belgeler; King’in yurt içi ve dışı faaliyetlerini, CIA’in kendisine olan ilgisini ve FBI’ın yasa dışı dinleme gibi girişimlerini içeriyor. Tarihçiler ve araştırmacılar, bu belgelerden Amerikan tarihinin karanlık bir dönemine ışık tutacak yeni bilgiler çıkmasını umuyor. Ancak belgelerin siyasi bir araç olarak kullanılmasından endişe ediliyor.
King’in çocukları, açıklamalarını şu anlamlı çağrıyla sonlandırdı:
“Tarihle yüzleşmek, bir liderin mirasını lekelemek için değil, adaleti ve gerçeği yüceltmek için yapılmalıdır. Bu belgeler, yanlışları meşrulaştırmak için değil, gelecekte aynılarının yaşanmaması için kullanılmalıdır.”