MİA Raporu: DEAŞ’ın Afrika’daki Yükselişinin Şifreleri
Milli İstihbarat Akademisi (MİA), “Yerel ve Bölgesel Dinamikleriyle DEAŞ Afrika” başlıklı kapsamlı bir rapor yayımladı. Raporda, terör örgütünün Irak ve Suriye’deki kayıplarının ardından stratejik odağını Afrika’ya çevirdiği ve kıtadaki zayıf devlet yapıları ile sosyoekonomik sorunları kullanarak yeni bir yapılanmaya gittiği vurgulanıyor. MİA, örgütün kıta genelindeki “vilayetleşme” stratejisinin yalnızca güvenlik değil, aynı zamanda siyasi, toplumsal ve çevresel boyutlarıyla ele alınması gerektiğini belirtiyor.
Vilayetleşme Stratejisi ve Ademi Merkeziyetçi Yapı
Rapora göre DEAŞ, Afrika coğrafyasında vilayet sistemi üzerinden yeniden yapılanarak yerel dinamiklerle uyumlu bir model geliştiriyor. Libya ve Sina’dan başlayarak Batı Afrika, Orta Afrika ve Sahel’e yayılan bu strateji, örgütün klasik merkezi yapıdan ademi merkeziyetçi bir modele geçtiğini gösteriyor. Her bir vilayetin yerel koşullara göre kendi stratejisini belirlediği, bu esnek ve parçalı yapının örgütün merkezi kontrol anlayışını kökten dönüştürdüğü ifade ediliyor.
Radikalleşmeyi Besleyen Çok Boyutlu Dinamikler
MİA’nın analizi, Afrika’daki radikalleşmenin sadece ideolojik temellere dayanmadığını ortaya koyuyor. Raporda, radikalleşmeyi tetikleyen temel faktörler şu şekilde sıralanıyor:
- Etnik ve dini ayrışmalar
- Genç işsizliği ve ekonomik eşitsizlikler
- Kamu hizmetlerindeki yetersizlikler
- Siyasi dışlanma ve yönetişim zaafları
DEAŞ’ın özellikle genç erkekleri hedef alarak onlara aidiyet ve ekonomik güvence vaat ettiği, bazı bölgelerde ise halkla ilişkiler kurarak yerel meşruiyet sağlamaya çalıştığı belirtiliyor.
Hibrit Ekonomik Yapı ve Yasa Dışı Gelirler
Rapora göre örgüt, finansman modelini de değiştirmiş durumda. Klasik petrol gelirleri yerine hibrit bir ekonomik yapı benimseyen DEAŞ, gelirlerini şu kaynaklardan sağlıyor:
- Kaçakçılık
- Fidye faaliyetleri
- Uyuşturucu ve silah ticareti
- Tarım ürünlerinden zorla vergi toplama
Bu yöntemlerle DEAŞ’ın, çatışma ekonomisinin merkez aktörlerinden biri haline geldiği ve suç ağlarıyla iç içe geçtiği kaydediliyor.
Operasyonel Taktikler ve Çevresel Krizlerin Etkisi
Terör örgütü, etkinlik alanını artırmak için el yapımı patlayıcılar (EYP), sivil hedeflere yönelik baskınlar ve insansız hava araçları (İHA) gibi taktiklere başvuruyor. Yerel malzemeler ve düşük maliyetli sistemlerin kullanılması, Mali, Mozambik ve Nijerya gibi ülkelerde ciddi güvenlik zafiyetlerine yol açıyor. Raporda ayrıca, kuraklık, göç ve su kaynaklarının tükenmesi gibi çevresel krizlerin de DEAŞ’ın yükselişine zemin hazırladığına dikkat çekiliyor. Örgütün, bu kriz ortamında sunduğu alternatif düzen önerileriyle savunmasız topluluklar için bir cazibe merkezi haline gelebildiği vurgulanıyor.
Mücadele İçin Stratejik Öneriler ve Türkiye’nin Rolü
MİA raporu, Türkiye dahil uluslararası aktörlerin müdahalelerinin DEAŞ’ın Ortadoğu’daki etkisini sınırladığını ancak bunun örgütü Afrika’ya yönelttiğini belirtiyor. Bu nedenle mücadelenin sadece askeri yöntemlerle yürütülemeyeceğinin altı çiziliyor. Raporda sunulan çok boyutlu çözüm önerileri arasında şunlar yer alıyor:
- Bölgesel güvenlik işbirliğinin güçlendirilmesi
- Kalkınma temelli stratejiler ve şeffaf yönetişim reformları
- Eğitim ve deradikalizasyon programları
- Propaganda karşıtı faaliyetler ve medya işbirlikleri
- Hukukun üstünlüğü, sivil toplumun, kadınların ve gençlerin desteklenmesi
- Etnik uzlaşıyı teşvik eden çözüm süreçleri
Rapora, Milli İstihbarat Akademisi’nin resmi internet sitesi olan “mia.edu.tr” üzerinden ulaşılabileceği belirtildi.