Popüler Kültürün İkonu: Mona Lisa
Neredeyse herkesin bildiği, Rönesans döneminin en meşhur eserlerinden biri olan Mona Lisa, sanat dünyasının ötesinde bir şöhrete sahiptir. Eğer siz de bu tabloyu “tanıyan ve bilenler” arasında yer alıyorsanız, hakkındaki bitmek bilmeyen tartışmalara aşinasınızdır. Günümüzde Amerikan Başkanı, Shakespeare veya Mona Lisa gibi evrensel kabul görmüş konular hakkında bilgi sahibi olmadan iletişim kurmak oldukça zordur. Bu durumu daha iyi anlamak için konuyu farklı bir açıdan ele alalım.
Leonardo Da Vinci’nin bu şaheseri, yüzyıllardır popülerliğini yitirmeyen nadir eserlerden biri olarak kabul edilir. Ancak bu durum, onu aynı zamanda en büyük kitschleşme ve klişe örneklerinden biri haline getirmiştir.
Temel Kavramlar: Hit, Kitsch ve Klişe
Bu tartışmayı anlamak için bazı temel tanımları hatırlamakta fayda var:
- Hit: TDK’ya göre liste başı anlamına gelir ve popüler kültürün temel taşlarından biridir.
- Kitsch (Kiç): Sanatta ve yaşamda ucuz taklit, özenti ve abartılı tekdüzeliği ifade eden kolektif bir tanımdır. Gündelik hayatta karşılaştığımız her türlü “eğlencelik” bu kapsama girebilir.
- Klişe: TDK sözlüğünde basmakalıp söz veya görüş olarak tanımlanır ve genellikle aynı iletişim unsurlarının sürekli tekrarını ifade eder.
Bir Sembol Olarak Mona Lisa Neden Bu Kadar Popüler?
Sanatla ilgili bir kitabın kapağında bile Mona Lisa’nın yer alması, eserin nasıl bir ezbere dönüştüğünü gösterir. Tasarımcıyı bu seçime iten, toplumun sanat algısını şekillendiren güdümleyici unsurlardır. Peki, medyanın sanat denince akla ilk olarak Mona Lisa’yı getirmesinin sebepleri nelerdir?
- Hakkında sürekli üretilen spekülasyonlar ve gizemli hikayeler.
- Dünyanın en pahalı tablosu unvanına sahip olması.
- Tasarımında kullanılan dahiyane altın oran denklemi.
- Paris’teki Louvre Müzesi‘ne gelen milyonlarca ziyaretçinin öncelikli hedefi olması.
- 20. yüzyılın en büyük sanat hırsızlığına konu olarak beklenmedik bir şöhret kazanması.
- Bilinçaltı mesajlar içerdiği yönündeki popüler iddialar.
- 19. yüzyıldan beri binlerce kez taklit edilmesi ve bir pop-art temasına dönüşmesi.
- Dünyanın en çok satan romanlarından birinin merkezinde yer alması.
Popülerleşmenin Bedeli: Sanat Algısında Sığlaşma
Mona Lisa, yaratıcısının ve yaratılış amacının çok ötesine geçerek her türlü etkinliğe malzeme olan bir fenomene ve metaya dönüşmüştür. Bu durum, onun değersiz bir kitsch kalıbına indirgenmesine yol açmıştır. Sonuç olarak, aşırı şöhretli bir sanat eseri yüzünden sanatın popüler tanımı da sığ bir kısırlığa hapsolmuştur. Aksi takdirde, sanat ve fikir yasaları hakkında bir çalışmayı neden Mona Lisa ile sembolize etme ihtiyacı duyalım ki?
Küreselleşme ve Kültürel Erozyon
Klişeler, hitler ve kitschler ne kadar hafife alınırsa alınsın, zamanla kültürün bir parçası haline gelir. “Moda” ve “pop” diktasının etkisiyle, kadim kültürler zamanın aşındırıcılığında erozyona uğrar ve küreselleşir. Bu durum, yalnızca bizim değil, dünyadaki neredeyse tüm yerel kültürlerin karşı karşıya olduğu bir tehdittir.
“Zorunlu tüketim” çağında bu kültürel homojenleşmeye engel olmak mümkün görünmese de, bireysel bir direnişle köklerle bağı koparmadan ilerlemek imkânsız değildir. Belki o zaman sanat denildiğinde, şiir, tezhip, minyatür, mimari ve musiki gibi dallardaki kendi şaheserlerimiz akla gelir. Böylece Karamemi, Matrakçı Nasuh, Mimar Sedefkâr Mehmed Ağa ve Buhurizâde Mustafa Itrî gibi ustaları daha yakından tanıma fırsatı bulabiliriz.