Küresel Emisyon Standardı Girişimi Askıya Alındı
Küresel enerji devi Shell‘in öncülüğünde atılan bir adımla, petrol ve gaz endüstrisi için geliştirilmekte olan net sıfır emisyon standardı projesi askıya alındı. Financial Times tarafından ulaşılan belgelere göre, Shell’in yanı sıra Aker BP ve Enbridge gibi sektörün önde gelen firmaları da bu önemli girişimden çekilme kararı aldı. Bu gelişme, Bilime Dayalı Hedefler girişimi (SBTi) tarafından altı yıldır yürütülen çalışmaların durma noktasına gelmesine neden oldu.
Çekilmenin Arkasındaki Neden: Sert Koşullar
Şirketlerin bu kararı almasındaki temel etken, yayınlanan taslak standartların getirdiği katı şartlar oldu. Taslak metin, şirketlerin 2027 yılına kadar veya yeni bir iklim planı sunmaları durumunda yeni petrol ve gaz sahaları geliştirmeyi durdurmalarını zorunlu kılıyordu. Ayrıca, sektör genelinde üretimin önemli ölçüde azaltılması da taslağın temel hedefleri arasındaydı.
Şirketlerden Gelen Açıklamalar
Geri çekilme kararına ilişkin şirketlerden farklı gerekçeler sunuldu. SBTi danışma grubundan ayrıldığını duyuran Shell, kendi uzmanının yaptığı değerlendirmeye dikkat çekti.
Shell, hazırlanan kılavuzun “sektörün görüşünü esaslı bir şekilde yansıtmadığını” belirtti ve standartların 2050’ye kadar gerçekçi emisyon azaltım yollarına olanak tanıması gerektiğini savundu.
Norveç merkezli Aker BP, süreci etkileme konusunda “sınırlı kabiliyetleri” olduğunu ifade ederken, Kanada merkezli Enbridge ise konuyla ilgili yorum yapmaktan kaçındı.
SBTi Çalışmaları Durdurdu: İklim Mücadelesinde Endişe Verici Gelişme
Artan tepkiler ve şirketlerin geri adımı sonrası SBTi, petrol ve gaz sektörü için geliştirdiği standart çalışmalarını “kapasite değerlendirmeleri” gerekçesiyle durdurduğunu açıkladı. Ancak Financial Times’a sızan bilgilere göre, kurum yetkilileri, daha önce “öncelikli” olarak tanımlanan bu çalışmanın artık gündemden kalkacağını paydaşlara iletti. Bu durum, küresel iklim hedefleri açısından kritik rol oynayan petrol ve gaz sektörünün, bilime dayalı bağımsız bir yol haritasından mahrum kalması anlamına geliyor ve çevre örgütleri tarafından büyük bir endişeyle karşılanıyor.