Tayland Bankacılık Sektörü Zorlu Bir Süreçten Geçiyor
Tayland’ın bankacılık sektörü, yılın geri kalanı için endişe verici sinyaller veriyor. Uzmanlara göre, yüksek hane halkı borcu, turizm sektöründeki yavaşlama ve tüketici harcamalarındaki durgunluk, kredilendirme alanında ciddi zayıflıklara yol açıyor. Bu durum, sektörün 2025 büyüme projeksiyonlarının aşağı yönlü revize edilmesine neden oluyor.
Kredi Büyümesinde Belirgin Yavaşlama
Banka performansını yakından takip eden analistler, net faiz marjlarındaki daralmaya ve kredi artışındaki yavaşlamaya dikkat çekiyor. Özellikle büyük ölçekli finansal kurumların sonuçları, kârlılıkta bir düşüş ve kredi hacminde beklentilerin altında bir büyüme eğilimi gösteriyor. Diğer yandan, küresel piyasalardaki belirsizlikler ve Çin’den gelen ucuz ürünlerin piyasada yarattığı baskı, küçük işletmeler için riskleri artırarak kötü kredi oranlarını yükseltiyor.
Ekonomik Riskler ve Büyüme Beklentileri
Tayland’ın ihracat ve turizme dayalı ekonomik modeli, uzun süredir yüzde 2’nin altında kalan büyüme rakamları nedeniyle bölgedeki rakiplerinin gerisinde kalıyor. Ülkede hane halkı borcunun rekor seviyelerde olması ve turist akışındaki düşüş, 2025 yılı için büyüme beklentilerini %1,3 ile %2,3 aralığına çekmiş durumda. Ek olarak, ABD’nin uygulama olasılığı bulunan %36’lık gümrük vergisi tehdidi de sektör üzerinde önemli bir baskı oluşturuyor.
Yapısal Reform İhtiyacı Gündemde
Tayland hükümetinin uygulamaya koyduğu faizlerin askıya alınması ve borç erteleme programları, bankalara ve borçlulara geçici bir rahatlama sağladı. Ancak analistler, bu tür önlemlerin yapısal sorunları çözmede tek başına yeterli olmayacağını vurguluyor. Zayıf ihracat görünümü ve kredi kalitesindeki süregelen riskler, bankacılık sektörünün istikrara kavuşabilmesi için kapsamlı reformlar ve etkili ekonomik politikalar gerektiğini ortaya koyuyor.