Yayınlanma Tarihi
22/07/2025 – 10:17 GMT+2
REKLAM
1980’lerde ‘The Cosby Show’da Theo Huxtable rolüyle tanınan Malcolm-Jamal Warner 54 yaşında hayatını kaybetti. Kosta Rikalı yetkililer aktörün Pazar günü ülkenin Karayip kıyılarındaki Playa Cocles açıklarında yüzerken boğulduğunu açıkladı.
Kosta Rika Adli Soruşturma Dairesi ‘ne göre, Warner akıntı tarafından okyanusun derinliklerine çekildi ve plajdakiler tarafından kurtarıldı, ancak Kızıl Haç müdahale ekipleri geldiğinde hiçbir hayati belirti göstermedi.
Warner, bir döneme damgasını vuran Amerikan sitcom’larından birinde Huxtable ailesinin tek oğlu Theo rolünü üstlendiğinde henüz 13 yaşındaydı. 1984-1992 yılları arasında yayınlanan dizi, kısa sürede kültürel bir referans noktasına dönüştü. Warner’ın performansı ise özellikle okul notları üzerine geçen erken bir tartışma sahnesiyle ve Theo’nun kulak piercingini gizlemeye çalıştığı komik anla hafızalara kazındı.
Bu rol, ona bir Emmy adaylığı getirdi ve kariyeri boyunca – her zaman rahat olmasa da – beraberinde gelen bir takdir duygusunu da taşıdı. “Theo bana karşı çok cömertti. Bence o dizi ve o rol zamansız,” demişti Warner, Melyssa Ford’un sunduğu ‘Hot & Bothered’ podcast’ine verdiği röportajda. Ancak karakterle arasına mesafe koyma ihtiyacı duyduğunu da ekledi: “Biri bana ‘Amerika’nın en sevdiği beyaz Siyah çocuk’ dedi. O sırada 15 yaşındaydım. Bu beni incitti. Bu, kültürel bir travmaydı.”
‘Cosby Show’dan sonra Warner televizyon, film ve müzik alanlarında istikrarlı bir şekilde çalışmaya devam etti. Eddie Griffin’le birlikte ‘Malcolm & Eddie’de rol aldı, ‘Reed Between the Lines’da Tracee Ellis Ross’un kocasını canlandırdı ve ‘The Resident’ ve ‘American Crime Story’ gibi daha yeni dizilerde yer aldı.
Pazartesi günü yapılan taziye mesajları, hem Warner’a duyulan sevgiyi hem de ekranlardaki uzun soluklu varlığını yansıtıyordu. Viola Davis, Instagram’da “Theo BİZİM oğlumuzdu, BİZİM kardeşimizdi, BİZİM arkadaşımızdı,” diye yazdı. “O kadar tanıdıktı ki… Televizyonun bu kez işi ne kadar doğru yaptığını birlikte kutladık! Ama asıl Malcolm doğru yaptı… Hayatına hayran kaldık, bu kayıpla yıkıldık.”
Ross da Instagram’da şunları söyledi: “Seni seviyorum, Malcolm… Sen nasıl bir aktör ve arkadaştın: sıcak, nazik, mevcut, nazik, düşünceli, derin, komik, zarif.” Griffin ise basitçe şunları yazdı: “Şu anda çok üzgünüm… Rahat uyu kardeşim.”
Müzik ve şiirleriyle de tanınan Warner, geleneksel R&B performansı dalında Grammy kazandı ve en iyi sözlü şiir albümü dalında aday gösterildi. Kamera arkasında, rol aldığı birçok dizinin bölümlerini yönetti.
‘Cosby Show’ kadrosunun geri kalanı gibi Warner da Bill Cosby’ye yönelik cinsel saldırı iddialarının serpintilerini atlatmak zorunda kaldı. Warner 2015 yılında Associated Press’e (AP) verdiği demeçte dizinin mirasının “lekelendiğini”, özellikle de bir zamanlar televizyonda Siyahların temsili açısından olumlu bir örnek teşkil ettiğini söyledi. “Artık buna sahip olmadığımız gerçeği, beni en çok üzen şey” dedi. “Çünkü birkaç nesil sonra Huxtables sadece bir peri masalı olacak.”
Warner özel hayatını büyük ölçüde spot ışıklarının dışında tuttu. Evliydi ve genç bir kızı vardı, ancak isimleri hiçbir zaman kamuoyuyla paylaşılmadı. Temsilcileri ölümüyle ilgili bir açıklama yapmadı.
Oyunculuğa 50’li yaşlarında da devam eden Warner, son olarak ‘9-1-1’ dizisinde konuk oyuncu olarak yanıktan kurtulan bir kişiyi canlandırdı. O diziden rol arkadaşı olan Jennifer Love Hewitt şunları yazdı: “Bu kalbimi acıtıyor. Bir beyefendi, inanılmaz bir yetenek… Kalbim kırıldı ve ailesine sevgilerimi gönderiyorum.”
Benzer duygular başkaları tarafından da paylaşıldı. Magic Johnson, Warner’la “basketbol, hayat ve iş üzerine derin ve keyifli sohbetler” yaptığını söyledi. Taraji P. Henson ise ona “sanat, bilgelik ve zarafet” için teşekkür etti. Questlove ise Warner’ı “her zaman bana zaman ayırıp deneyimlerini paylaşan biri” olarak hatırladı ve ekledi: “Hiçbir zaman en ufak bir alaycılık ya da kırgınlık göstermedi.”
Warner oyunculuğa dokuz yaşında başladı ve ilk olarak ‘Matt Houston’ ve ‘Fame’de rol aldı. ‘The Cosby Show’ prömiyerini yaptığında, Amerikan televizyonunun en büyük isimlerinden birinin başını çektiği bir kadronun parçasıydı – ancak hiç kimse şovun etkisinin ölçeğini veya ardından gelen mirasın ağırlığını tahmin edemezdi.