Sana Göre Haber

Türk Üniversitelerinde Erişilebilirlik Raporu: Görme Engelli Öğrencilerin Yaşadığı Zorluklar ve Çözüm Yolları

Türkiye Üniversitelerinde Erişilebilirlik Sorunu: Görme Engelli Öğrencilerin Yaşadığı Zorluklar

Türkiye’deki yükseköğretim kurumları, her öğrenci için akademik başarıya giden yolda eşit fırsatlar sunma iddiasında olsa da, bu ideal görme engelli öğrenciler için sıklıkla bir hayalden öteye geçemiyor. “Türkiye’deki Üniversitelerin Kurum İçi İletişim Sistemlerinin Görme Engelli Bireyler Açısından Erişilebilirliğinin Değerlendirilmesi” isimli yeni bir doktora araştırması, bu öğrencilerin üniversite hayatında karşılaştığı görünmez engelleri ve sistemik ayrımcılığı gözler önüne seriyor. Bu rapor, mevcut durumu tespit etmenin yanı sıra, yükseköğretimde eşitlik ilkesinin tam anlamıyla uygulanabilmesi için somut ve etkili çözüm yolları sunuyor.

Görünmeyen Engeller ve Göz Ardı Edilen Hayatlar

Araştırmanın ortaya koyduğu en temel bulgu, üniversitelerdeki kurum içi iletişim sistemlerinin, görme engelli bireylerin ihtiyaçlarını karşılayacak sistematik bir erişilebilirlik anlayışından yoksun olduğudur. Üniversite web siteleri, öğrenci bilgi portalları, e-posta duyuruları, fiziksel panolar ve ders materyallerinin büyük bir kısmı, görsel odaklı ve erişilemez formatlarda sunulmaktadır. Bu durum, öğrencilerin derslere erişimini kısıtlamakla kalmıyor, aynı zamanda bilgi edinme haklarını, karar alma süreçlerine katılımlarını ve kampüs hayatına entegrasyonlarını da ciddi şekilde engelliyor.

Bu sorun yalnızca teknik bir mesele değil; aynı zamanda bir eşitlik, hak, adalet ve en temelde insan onuru meselesidir.

Yasal Düzenlemeler Var, Uygulama Yetersiz

Rapor, Türkiye’de 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun, YÖK’ün erişilebilirlik yönergeleri ve BM Engelli Hakları Sözleşmesi gibi önemli yasal çerçeveler olmasına rağmen, uygulamada büyük eksiklikler olduğunu vurguluyor. Birçok üniversite, erişilebilir dijital altyapı, erişilebilir belge formatları veya kampüs içi fiziksel yönlendirmeler konusunda hâlâ gerekli adımları atmamıştır. Ayrıca, üniversitelerdeki engelli öğrenci birimlerinin yetki, donanım ve etkinliği de kurumdan kuruma farklılık göstermekte, bazıları aktif destek sunarken diğerleri sembolik düzeyde kalmaktadır.

Erişilebilirlik Olmadan Akademik Başarı Mümkün Değil

Araştırma, iletişimdeki bu engellerin sadece akademik başarıyı değil, öğrencilerin psikolojik sağlığını, sosyal katılımını ve kuruma olan aidiyet duygularını da olumsuz etkilediğini gösteriyor. Bilgiye ulaşamayan bir öğrencinin haklarını tam olarak kullanması, kampüste yolunu bulamayan bir bireyin ise topluluğun bir parçası olması beklenemez.

Görme Engelliler İçin Eşit ve Erişilebilir Üniversite: 10 Stratejik Adım

Rapor, sorunu teşhis etmekle kalmayıp, çözüme yönelik güçlü ve uygulanabilir öneriler de sunmaktadır. İşte öne çıkan 10 stratejik adım:

  1. Dijital Sistemlerin Gözden Geçirilmesi: Tüm web siteleri, mobil uygulamalar ve e-posta sistemleri WCAG 2.1 standartlarına uygun hale getirilmeli, ekran okuyucularla uyumluluk testleri düzenli olarak yapılmalıdır.
  2. Akademik ve İdari Bilgilendirmelerin Dönüştürülmesi: Duyurular ve belgeler, sesli mesaj, erişilebilir PDF ve Braille gibi farklı formatlarda sunulmalıdır.
  3. Personel Eğitimi ve Farkındalık: Akademik ve idari personele, erişilebilirlik konusunda zorunlu hizmet içi eğitimler verilmeli ve farkındalık artırılmalıdır.
  4. Engelli Öğrenci Birimlerinin Güçlendirilmesi: Bu birimlere daha fazla yetki, bütçe ve personel sağlanarak politika üretiminde etkin rol almaları sağlanmalıdır.
  5. Fiziksel Mekânların Dönüştürülmesi: Kampüs içi yönlendirme levhaları yüksek kontrastlı, Braille destekli ve sesli sistemlerle donatılmalıdır.
  6. Eğitim Materyallerinin Erişilebilirliği: Ders notları, kitaplar ve sunumlar sesli veya dijital erişilebilir formatlarda öğrencilere sunulmalıdır.
  7. Öğrenci Katılımının Sağlanması: Görme engelli öğrencilerin karar süreçlerine katılabileceği danışma kurulları oluşturulmalıdır.
  8. Denetim ve Yaptırım Mekanizması: YÖK ve diğer yetkili kurumlar, erişilebilirlik standartlarına uyumu düzenli olarak denetlemeli ve uymayan kurumlara yaptırım uygulamalıdır.
  9. Sivil Toplum İşbirliği: Üniversiteler, yerel yönetimler ve STK’lar ile ortak erişilebilirlik projeleri geliştirmelidir.
  10. Yeni Teknolojilerin Entegrasyonu: Yapay zekâ destekli asistanlar ve akıllı yönlendirme sistemleri gibi yenilikçi teknolojiler kampüs yaşamına dahil edilmelidir.

Sonuç: Erişilebilirlik Bir Lüks Değil, Temel Bir Haktır

Dr. Mustafa Öztürk tarafından yürütülen bu kapsamlı araştırma, yükseköğretim sistemimizin mevcut durumuna bir ayna tutarken, üniversiteleri daha adil, kapsayıcı ve erişilebilir bir geleceğe taşımak için yol haritası sunuyor. Bu adımların atılması, yalnızca görme engelli bireylerin değil, daha adil bir toplum idealini paylaşan herkesin kazanımı olacaktır.

Muhabir: Zülal Ceylan

Exit mobile version