İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları ve sıkı kuşatması, bölgeyi benzeri görülmemiş bir insani felaketin eşiğine getirdi. Dayatılan ve artık bir olguya dönüşen “açlık”, su, ilaç, tıbbi malzeme ve hijyen ürünlerinin bulunamamasıyla birleşerek özellikle çocuklar arasında ölümlerin artmasına neden oluyor.
Uzmanlar İsrail’in Stratejisini Değerlendirdi
King’s College London’da savunma çalışmaları alanında öğretim görevlisi olan Robert Geist Pinfold ve Katar’daki Arap Araştırma ve Politika Çalışmaları Merkezi’nden araştırmacı Ihab Maharmeh, İsrail’in Gazze’deki hedeflerini ve yöntemlerini Anadolu Ajansı’na değerlendirdi.
Pinfold: İki Olası Senaryo ve Nihai Hedef
Pinfold, İsrail’in Gazze’de iki olası sonucu hedeflediğini öne sürüyor. Bu senaryolar, Gazze halkı için vahim sonuçlar doğurma potansiyeli taşıyor.
- İlk senaryoya göre, Gazze’deki insani kriz o kadar derinleşecek ki uluslararası toplum sonunda İsrail’in şartlarını kabul etmek zorunda kalacak.
- İkinci senaryo ise Gazze halkının güneye, Sina Yarımadası’na doğru kitlesel göçe zorlanması ve böylece bölgenin fiilen insansızlaştırılması.
Pinfold, her iki durumda da çok sayıda Gazzelinin evlerini ve topraklarını terk etmek zorunda kalacağını vurguladı.
“Gazze’nin Yaşanılamaz Hale Gelmesi Hedefleniyor”
Pinfold, eski Başbakan Ehud Olmert gibi bazı İsrailli eleştirmenlerin bile bu yerinden etme çabalarını “toplama kampı politikalarına” benzettiğine dikkat çekti. Filistinlilerin bu politikanın kasıtlı olarak kaotik ve kötü yönetilen bir süreçle uygulanmasından endişe duyması gerektiğini belirtti.
“Bu ve ‘insani şehir planı’, İsrail’in Gazzelileri beslediğini ve onların ihtiyaçlarını karşıladığını iddia etme girişimidir. Aslında bunlar, daha kötü niyetli sonuçlara hizmet ediyor. Bu da Gazze’nin yaşanılamaz hale getirilerek burada yaşayanların bölgeyi terk etmesini sağlamak.”
Pinfold, İsrail’in kaostan beslendiğini ve Gazze’yi yönetilemez kılmak istediğini belirterek, “Daha ürkütücü olan, bunun aynı zamanda Gazze’de gizli bir etnik temizlik stratejisi olmasıdır” şeklinde konuştu.
Maharmeh: “İnsani Şehir Planı, Zorla Yerinden Etmenin Kılıfı”
Analistler, İsrail hükümetinin Gazze nüfusunu Refah’ta yeni bir bölgeye yerleştirme planının, Filistinlileri zorla yerinden etme stratejisinin bir parçası olduğunu belirtiyor. Katar’daki Arap Araştırma ve Politika Çalışmaları Merkezi’nden Ihab Maharmeh, İsrail’in nihai hedefinin fiili bir yeniden işgal olduğunu vurguladı.
“İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki politikası açık: Doğrudan askeri kontrolün olduğu ve azınlıkların oturduğu mahallelerde Filistinlilerin tutulduğu tampon bölgelerin kurulduğu yeni bir coğrafi ve nüfus gerçekliğini, fiili yeniden işgal aracılığıyla empoze etmek.”
Maharmeh, 600 bin Filistinlinin güneye yerleştirilmesini hedefleyen “sözde insani şehir” planının, bu stratejinin bir parçası olduğunu ve Morag Koridoru’nun ötesine sürülmelerinin temelini oluşturduğunu kaydetti.
“Açlık, Soykırım Aracı Olarak Kullanılıyor”
Maharmeh, İsrail’in açlığı bilinçli bir şekilde bir soykırım aracı olarak kullandığını ifade etti. İlk olarak insani yardımların engellendiğini, ardından UNRWA ve World Central Kitchen (WCK) gibi uluslararası yardım kuruluşlarının hedef alındığını belirtti.
Maharmeh, son olarak İsrail-ABD güdümlü “Gazze İnsani Yardım Vakfı” tarafından kurulan bölgelerde “ölümcül yardım dağıtım sisteminin” oluşturulduğunu ve bu durumun kitlesel açlığı daha da derinleştirdiğini dile getirdi.