Air India Uçak Kazası Sonrası Dehşete Düşüren Skandal: Cenazeler Yanlış Ailelere Teslim Edildi

Air India Faciası Sonrası İkinci Trajedi: Cenazeler Karıştı

Hindistan’ın Ahmedabad kentinden İngiltere’ye gitmek üzere havalanan Air India uçağının düşmesi sonucu 261 kişi hayatını kaybetti. Bu büyük trajedinin ardından, kurbanların aileleri cenazelerin yanlış kişilere teslim edilmesiyle bir şok daha yaşadı. Kazada yaşamını yitiren 52 Britanya vatandaşının ailesi, sevdiklerinin naaşlarını beklerken korkunç bir skandalla yüzleşti.

Kimlik Tespit Skandalı Nasıl Ortaya Çıktı?

İngiliz Daily Mail gazetesinin haberine göre, kazada ölenlerin kimlikleri doğru bir şekilde tespit edilemedi ve bazı tabutların içerisinde yanlış kişilere ait cenazeler bulundu. Bu korkunç hata nedeniyle bir aile, planladıkları defin törenini son anda iptal etmek zorunda kaldı. Daha da vahimi, başka bir vakada birden fazla kişiye ait cenaze kalıntılarının tek bir tabuta konulduğu ve bu kalıntıların defin işlemi öncesi ayrıştırılması gerektiği anlaşıldı.

Skandal, Batı Londra Adli Tıp Kurumu’ndan Dr. Fiona Wilcox’un, İngiltere’ye getirilen cenazelerin kimliklerini DNA örnekleriyle yeniden doğrulama kararı almasıyla gün yüzüne çıktı.

Ailelerden Büyük Tepki: “Öldükten Sonra Daha İyisini Hak Ediyorlar”

12 Haziran’daki kazanın ardından Hindistan’a giden İngiliz aileler, yerel yetkililerin organizasyon eksikliği ve karmaşık çalışma düzeni nedeniyle sürecin başından itibaren endişeliydi. Bir yakını, durumu şu sözlerle eleştirdi:

“Cenazelerin teşhisi ve işlem sürecinde şeffaflık ve denetim eksikliği var.”

Başka bir kurban yakını ise, “Sevdiklerimiz İngiliz vatandaşıydı. Hayattayken daha iyisini hak ediyorlardı. Öldükten sonra da kesinlikle daha iyisini hak ediyorlar” diyerek yaşanan ihmale isyan etti.

Üst Düzey Soruşturma Başlatıldı

Yaşanan skandalın ardından hem İngiltere’de hem de Hindistan’da üst düzey bir soruşturma başlatıldı. İngiltere Başbakanı Keir Starmer‘ın, planlanan resmi ziyareti sırasında konuyu Hindistan Başbakanı Narendra Modi ile görüşmesi bekleniyor.

Havacılık kazaları uzmanı hukukçu James Healy-Pratt, başlangıçta kazanın nedenlerini araştırmak için görevlendirilmişken, şimdi hatalı kimlik tespit sürecini de soruşturuyor. Healy-Pratt, “Bazı aileler yanlış cenazeleri teslim aldı, bu kabul edilemez bir durum. Bu insanlar sadece sevdiklerini düzgün bir şekilde defnetmek istiyor” diyerek durumun ciddiyetini vurguladı.

“Bize Sadece Bir Plastik Kutu Verdiler”

Kazanın ardından cesetlerin çoğunun yanarak tanınmaz hale gelmesi, kimlik tespitini DNA ve diş kayıtlarına bağımlı kıldı. Ancak süreçteki koordinasyon eksikliği büyük bir kaosa yol açtı. Kazada babası Adam, annesi Hasina ve eniştesi Altafhusen Patel’i kaybeden Altaf Taju, yaşadıkları süreci şöyle anlattı:

“Bize bir etiket ve plastik bir kutu verdiler. İçine bakmamıza izin verilmedi. Sadece ‘Bu anneniz ya da babanız’ dediler. Güvenmek zorunda kaldık.”

Taju ailesi, cenazelerini Hindistan’da defnettiği için karışıklıktan etkilenmese de, İngiltere’ye gönderilen diğer cenazelerde hatalar olduğu kesinleşti. Cenazelerin taşınmasından sorumlu olan Air India ve ortağı Kenyons International Emergency Services hakkında da ciddi sorular gündeme geldi. İngiltere Dışişleri Bakanlığı, kimlik tespitinin Hindistan makamlarının sorumluluğunda olduğunu belirterek ailelere başsağlığı diledi.