Güneş Sistemi’nde Yeni Bir Gizem: 3I/ATLAS
Uluslararası bilim dünyası, Güneş’e saatte 210 bin kilometre gibi baş döndürücü bir hızla yaklaşan yeni bir yıldızlararası cismi, 3I/ATLAS‘ı mercek altına aldı. 1 Temmuz’da keşfedilen ve Güneş Sistemi dışından geldiği doğrulanan bu esrarengiz ziyaretçi, pek çok bilim insanı tarafından sıradan bir kuyruklu yıldız olarak görülüyor. Ancak Harvard Üniversitesi’nden tartışmalı astrofizikçi Avi Loeb ve meslektaşları, bu cismin gelişmiş ve potansiyel olarak ‘düşmanca’ bir uzaylı medeniyetine ait gizli bir teknoloji olabileceği iddiasını ortaya attı.
Anormal Yörünge ve Sürpriz İddialar
Loeb ve iki İngiliz bilim insanı tarafından kaleme alınan ve henüz hakem onayından geçmeyen yeni bir makale, cismin sıradışı yörüngesine ve olağanüstü hızına dikkat çekiyor. İlk gözlemler, 3I/ATLAS’ın etrafında buz, gaz ve tozdan oluşan 24 kilometre çapında bir koma (atmosfer benzeri yapı) barındıran dev bir kuyruklu yıldız olduğuna işaret ediyor. Yapay zeka ile yapılan bir simülasyon, gökcisminin Güneş Sistemi’nden 3 milyar yıl daha yaşlı olabileceğini gösterdi. Bu durum, onu şimdiye dek gözlemlenmiş en eski kuyruklu yıldız yapabilir. Ancak Loeb ve ekibinin 16 Temmuz’da ön baskı platformu arXiv’e yüklediği makale, bunun bir casus araç olabileceği ihtimalini gündeme getiriyor.
Karanlık Orman Hipotezi ve Olası Tehlikeler
Avi Loeb, kaleme aldığı bir blog yazısında, 3I/ATLAS’ın uzaylı teknolojisi olması durumunda bunun “karanlık orman hipotezini” doğrulayabileceğini belirtti. Bu hipotez, evrendeki diğer medeniyetlerin kendilerini korumak amacıyla gizlendiğini ve sessiz kaldığını varsayar. Loeb’e göre bu senaryonun gerçek olması, insanlık için ciddi tehlikeler anlamına gelebilir ve savunma tedbirleri alınmasını gerektirebilir.
Bilim Camiasından İddialara Sert Tepki
Ancak bilim dünyasının büyük bir kısmı Loeb’ün iddialarına şüpheyle yaklaşıyor. Birçok gökbilimci, cismin davranışlarının doğal bir kuyruklu yıldızla uyumlu olduğunu savunuyor.
Michigan Eyalet Üniversitesi’nden astronom Darryl Seligman, Livescience’a verdiği demeçte, “Tüm veriler bunun başka bir yıldız sisteminden fırlatılmış sıradan bir kuyruklu yıldız olduğunu gösteriyor,” diyerek iddialara karşı çıktı.
Regina Üniversitesi’nden astronom Samantha Lawler ise Loeb’ün tezini “olağanüstü kanıt içermeyen olağanüstü iddialar” olarak nitelendirdi ve bilimin sağlam kanıtlar gerektirdiğini vurguladı.
Oxford Üniversitesi’nden Chris Lintott ise iddiaları “saçmalığın daniskası” olarak tanımlayarak, bu tür spekülasyonların 3I/ATLAS üzerinde çalışan bilim insanlarının çabalarına zarar verdiğini belirtti.
Loeb Geri Adım Atmıyor: ‘Eğlenceli Bir Düşünce Deneyi’
Gelen eleştirilere rağmen Loeb, bu tür ‘düşünce egzersizlerinin’ bilimin ilerlemesi için önemli olduğunu savunuyor. “Bu hipotez, geçerliliğinden bağımsız olarak keşfetmesi eğlenceli bir düşünce deneyi,” diyen Loeb, yine de ihtiyatlı bir dil kullanıyor: “Büyük olasılıkla bu, tamamen doğal bir yıldızlararası cisim; muhtemelen bir kuyruklu yıldız.” Bilim insanları, cismin sırlarını daha fazla aydınlatması beklenen Ekim ayı sonunu iple çekiyor. Bu tarihte 3I/ATLAS, Güneş’e en yakın konumuna ulaşacak.
‘Oumuamua’dan 3I/ATLAS’a: Loeb’ün Uzaylı Arayışı
Avi Loeb, daha önce de 2017‘de Güneş Sistemi’ni ziyaret eden ilk yıldızlararası cisim olan ‘Oumuamua’nın da uzaylılara ait bir teknoloji olabileceğini öne sürmüştü. Hatta Pasifik Okyanusu’na düşen bir ateş topunun uzaylı kalıntıları barındırdığını iddia etmiş ve Galileo Projesi kapsamında okyanustan parçalar toplamıştı. Ancak bu çalışmalardan somut bir kanıt elde edilememişti. Kariyerinin büyük bölümünü kara delikler ve ilk yıldızlar gibi konulara adayan Loeb’in, ‘Oumuamua’nın keşfiyle birlikte uzayda yaşam arayışına odaklanması, bazı meslektaşları tarafından takıntı olarak görülüyor.
Loeb, ‘Oumuamua’yı bir “ışık yelkenlisi” olarak tanımlamıştı: “Işık yelkenlisini rüzgar gücünden yararlanan bir yelkenli gibi düşünebilirsiniz. Rüzgar yelkenliyi iter. Işık yelkeni söz konusu olduğunda ise onu iten şey, yüzeyinden yansıyan ışıktır.”
‘Oumuamua, Güneş Sistemi’ni çoktan terk ettiği için bu gizemli cisim hakkındaki tartışmaların kesin bir sonuca ulaşması artık mümkün değil.