30 Yıllık Tecrübeyle Ata Tohumu Vurgusu
Kastamonu’nun meşhur Taşköprü sarımsağını 30 yıldır ata tohumundan vazgeçmeden üreten bir üretici, bu değerli ürünün farkını ve önemini anlattı. Üretici Kayıkcı, coğrafi işaretli bu ürünün diğer sarımsak türleriyle, özellikle de Çin sarımsağıyla karıştırılmaması gerektiğini belirtti.
Taşköprü Sarımsağını Eşsiz Kılan Özellikler
Kayıkcı, Taşköprü sarımsağının kendine has niteliklerini şu sözlerle ifade etti:
“Ayrı bir tadı, aroması ve lezzeti vardır. Dişi, pembe ve kırmızı, acı ve sert olur. İçerisindeki selenyum miktarı Taşköprü’ye özgüdür, başka yerde bulunmaz.”
Bu özellikler, Taşköprü sarımsağını hem lezzet hem de besin değeri açısından diğerlerinden ayırıyor. Ürünün benzersiz nitelikleri şunlardır:
- Tat ve Aroma: Kendine özgü, keskin ve zengin bir lezzet profili sunar.
- Görünüm: Dış kabuğu bembeyazken, dişleri pembe ve kırmızı tonlarındadır.
- Yapı: Diğer sarımsaklara göre daha acı ve sert bir yapıya sahiptir.
- Selenyum Miktarı: Sadece bu bölgenin topraklarında yetiştiğinde oluşan, yüksek oranda selenyum içerir.
Neden “Beyaz Altın” Deniyor?
Kayıkcı, ürüne neden “beyaz altın” dendiğini ise şu şekilde açıklıyor: “Taşköprü sarımsağına, ‘beyaz altın’ deriz, çünkü dışının rengi bembeyazdır.” Bu benzetme, aynı zamanda ürünün bölge için ekonomik değerini de vurguluyor. Kayıkcı, “Renk, kalite ve aroma olarak hiçbir sarımsak Taşköprü sarımsağını tutmuyor” diyerek ürünün üstünlüğünü bir kez daha teyit etti.