Fahrettin Altun’un ‘İmamoğlu Mektubu’ İtirafı Sonrası CHP’den Sert Yanıt: Bu Bir Kumpastır!

Fahrettin Altun’un Avukatı Tartışmalı Belgeyi Doğruladı

Eski İletişim Başkanı Fahrettin Altun‘un, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) operasyonunda “kilit isim” olarak anılan Serdar Haydanlı’ya yönelik kamu kurumlarına gönderilen bir yazı yazdığı, avukatı Sezgin Tunç aracılığıyla doğrulandı. Bu gelişme, siyaset gündeminde büyük yankı uyandırdı.

Söz konusu belge, daha önce CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından gündeme getirilmiş, ancak resmi makamlardan bir yalanlama ya da doğrulama gelmemişti. Gazeteci Ertuğrul Özkök’ün köşesinde yer verdiği bilgilere göre, Altun’un avukatı Tunç, “naylon fatura” iddialarıyla gündeme gelen Haydanlı’ya gönderilen yazının sadece ona özel olmadığını belirtti.

“Sadece Haydanlı’ya Değil, Birçok Şirkete Gönderildi”

Avukat Sezgin Tunç, Saray’a ait olduğu iddia edilen resmi belgeleri gazeteci Ertuğrul Özkök ile paylaşarak konuya açıklık getirdi. Tunç, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Evet, o yazı yazıldı. Ama sadece Serdar Haydanlı’ya değil. Cumhuriyetin 100. yılı nedeniyle çok sayıda şirket için aynı türde ‘görevlendirme’ yazıları yazıldı. İsterseniz bu yazıların örneklerini size gönderebilirim.”

Avukat Tunç, bugüne kadar neden sessiz kalındığı yönündeki soruya ise, “Yürüyen bir soruşturma nedeniyle açıklama yapmamayı uygun gördük” şeklinde yanıt verdi.

CHP’den Jet Yanıt: “Ortada Belgelenmiş Bir Kumpas Var!”

Fahrettin Altun’un avukatının açıklamalarının ardından CHP kanadından sert bir tepki geldi. CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, olayın bir kumpas olduğunu savundu.

“Sezgin Tunç, o belgeleri siz paylaştınız, şimdi çıkıp ‘yargıyla ilgisi yok’ diyemezsiniz! Ortada iddia değil, belgelenmiş bir kumpas var! 19 Mart darbesiyle Ekrem İmamoğlu‘na ve yol arkadaşlarımıza operasyon çeken iktidarın, şimdi ‘itirafçı’ diye sahaya sürdüğü isimler, yıllardır AKP’den ihale alan işbirlikçiler! Cumhurbaşkanlığı antetli, Fahrettin Altun imzalı o yazılar kamu kurumlarına ‘bu firmalara kolaylık sağlayın’ talimatıdır. Ve ihale dağıttığınız isimler bugün ‘itirafçı’ diye Ekrem İmamoğlu’na, Cumhuriyet Halk Partili belediyelere kumpas kurmak için kullanılıyor. Şimdi çıkıp ‘yargı süreciyle ilgisi yok’ diyorsunuz. Öyleyse neden 125 gün susup izlediniz? 388 ihalenin 300’ünü AKP’li belediyelerden alanlar sadece CHP’li başkanlara karşı konuşuyorsa, ortada hukuk değil siyasi tetikçilik vardır! Serdar Haydanlı’nın bir telefonla nasıl serbest bırakıldığını Genel Başkanımız Özgür Özel anlattı ve siz susarak onayladınız! Asıl soruşturulması gerekenler ödüllendirilirken, halkın seçtiği belediye başkanları tutsak ediliyorsa; bu düzene yargı değil, çürüme denir! Milletimiz, iradesine yapılan kumpası da, bu çürümüş iktidarı da tarihe gömecek!”