Gazze İçin Vicdani Sorumluluk: Tüketim Alışkanlıklarımız ve Ahiretteki Hesabımız

Gazze’de Süregelen İnsanlık Dramı

Değerli okurlarım, yaklaşık iki yıldır Siyonist güçler, Gazze’de tarihin en acımasız katliamlarından ve soykırımlarından birini gerçekleştiriyor. Ne yazık ki, günümüzün tüm teknolojik ve diplomatik imkanlarına rağmen bu insanlık dışı zulüm bir türlü sonlandırılamıyor. Daha da üzücü olanı, bu konuda samimi ve kararlı bir çabanın sergilenmemesidir.

Vicdanları Yaralayan Sessizlik

Bu nasıl bir vicdan kararmasıdır, anlamak gerçekten mümkün değil. Medya ve ekranlar, orada işlenen vahşeti en ince ayrıntısına kadar gözlerimizin önüne seriyor. Buna rağmen çoğumuz, bu duruma karşı atmamız gereken en temel adımları dahi atmaktan imtina ediyoruz.

Boykot: Zulme Karşı Basit ve Etkili Bir Duruş

Eğer bir markanın veya şirketin Siyonist katilleri desteklediği kesin bilgilerle ortadaysa, o ürünü almayıvermek bu kadar mı zor? Bu bir fedakarlık değil, insani bir duruştur. O ürünü almayarak ölmezsiniz. Aksine, alternatif bir ürünü, katilleri desteklemeyen bir markayı tercih ederek Gazzeli bir kardeşinizin üzerine bir kurşunun daha az yağmasına vesile olabilirsiniz.

Aslında unutmamalıyız ki, Gazze’de masum Filistinliler şehit edilirken, aynı zamanda tüm insanlık değerleri de ölüyor. Bu durumda, şehit olan her canın vebali hepimizin omuzlarına yükleniyor.

Gündelik Hayatın Yoğunluğunda Unutulan Sorumluluk

Biliyorum, hepimizin hayatla ilgili planları var. Bir şeyler alacağız, bir şeyler satacağız, bir yerlere gideceğiz, birileriyle görüşeceğiz… Bu yoğun gündem içerisinde kaçımızın aklına Gazze’deki zulüm geliyor? Daha da önemlisi, gün bittiğinde “Bugün Gazze için ne yaptım?” sorusunu kendine soran kaç kişi çıkıyor?

Ahirette Kaçışı Olmayan Soru

Bu dünyada belki “Bugün Gazze için ne yaptın?” sorusundan kaçma fırsatımız olabilir. Kendimizi avutacak pek çok mazeret de bulabiliriz. Ancak unutulmamalıdır ki, bütün bu mazeretler Ahirette geçerliliğini yitirecek. Orada ne bu sorudan kaçabileceğiz ne de kendimizi savunacak bahanelerimiz olacak.

Ve son bir hatırlatma… Yarın Ahiret gününde, “Neden Filistinli kardeşlerine zulmedenlere maddi destek verdin?” sorusuyla da muhatap olmak istemiyorsak, bugünden tedbirimizi almalıyız.