Gazze’nin Sessiz Çığlığı: Bir Gazeteci Açlık Ölümlerini Durdurmak İçin Grevde

Gazze’de Açlık Alarmı: Can Kayıpları Artıyor

İsrail’in yoğun saldırıları ve sıkı ablukası altında insani yardım girişlerinin kısıtlandığı Gazze’de, açlığa bağlı ölümler endişe verici bir hızla artmaktadır. Gazze’deki Sağlık Bakanlığı, daha önce günde 1-2 olan açlık kaynaklı ölüm sayısının artık günde en az 10’a yükseldiğini bildirmektedir. Bakanlığın son açıklamasına göre, son 24 saat içinde 10 kişi daha açlıktan hayatını kaybetmiş ve 7 Ekim 2023’ten bu yana açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle ölenlerin toplam sayısı 111’e ulaşmıştır.

Bir Gazetecinin Vicdani İsyanı: “Boş Mideler Hareketi”

Bu trajik tablo karşısında, Gazze’nin kuzeyinde Yemen TV muhabiri olarak görev yapan gazeteci Ebu Suud, “gazeteci olmaktan önce bir insan olarak” sessiz kalamayacağını belirterek süresiz açlık grevine başlamıştır. Ebu Suud ve iki meslektaşı, Gazze’de yaşanan açlık krizini dünyaya duyurmak amacıyla 19 Temmuz’da “boş mideler hareketini” başlatmıştır.

Dört gündür sadece tuzlu su ile hayata tutunan Ebu Suud, kendisini bu eyleme iten olayın, birkaç gün önce yaşlı bir kadının gözleri önünde açlıktan yere yığılıp ölmesi olduğunu ifade etmiştir.

“Bu Durumu En Kötü Kabuslarınızda Göremezsiniz”

Ebu Suud, sahadaki durumu şu sözlerle anlatmıştır:

“Her gün çocuklar, yaşlılar ve hamile kadınların öldüğünü görüyoruz. Öyle bir insani durumdan bahsediyoruz ki en kötü kabuslarınızda bile bunu göremezsiniz. Bu kadını (açlıktan ölen) gördükten sonra bir şeyler yapmam ve sesimi dünyadaki hür vicdanlara ulaştırmam gerektiğini düşündüm. Belki birilerini harekete geçirebilirim diye açlık grevine başladım. Kameraman arkadaşlara, Gazze’de en küçük çocuk yemek yiyinceye kadar süresiz açlık grevine başlayacağımı söyledim.”

Uluslararası Topluma Sitem: “Sanki Duvarlara Konuşuyoruz”

Dört çocuk babası olan Ebu Suud, savaşın acılarını bizzat yaşadığını; evinin yıkıldığını, ailesinden kayıplar verdiğini ve defalarca yerinden edildiğini belirtmiştir. Uluslararası toplumun, İsrail’in yaklaşık 22 aydır sürdürdüğü politikalar karşısındaki sessizliğine anlam veremediğini dile getiren gazeteci, isyanını şu sözlerle ifade etmiştir:

“İsrail Gazze’de 2 milyon insanı nasıl aç bırakabiliyor? Duvarları muhatap aldığımızı düşünme noktasına geldim ama her gün gözlerimin önünde çocuklar ölürken bunu yapmaktan başka da seçeneğim yoktu. Onlar ölürken ben yemek yiyemezdim. Çünkü bu insanlara sırtımızı dönersek Allah bunun hesabını bizden sorar.”

Kişisel Trajedi: “Annem Gözlerimin Önünde Ölüyor”

Kendi ailesinin de açlıkla mücadele ettiğini anlatan Ebu Suud, yaşadığı çaresizliği yürek burkan ifadelerle paylaşmıştır:

“Annem 68 yaşında yaşlı bir kadın. Şeker, tansiyon ve kalp hastası ve açlıktan yavaş yavaş ölüyor. Annem önceki gün beni aradı ve ‘oğlum bana yarım kilo mercimek, bir dilim ekmek bul’ dedi. Annem yemek yemezse ölür. Ben her gün annemin yavaş yavaş gözlerimin önünde öldüğünü görüyorum. Bir adamı kahreden bu acziyet hali nedir bilir misiniz? İşte ben bunu yaşıyorum. Dünya kör, sağır ve dilsiz olmuş.”

“Vicdanım Rahat Öleceğim”

Halkının sesi olduğunu vurgulayan Ebu Suud, verdikleri mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğini belirtmiştir. “30 binden fazla çocuk öldürüldü. Bunların suçu neydi?” diye soran gazeteci, sözlerini şöyle tamamlamıştır:

“Bu boş mideler hareketinde de ölecek olursam vicdanım rahat öleceğim. Çünkü ben bu halka sırtımı dönmedim ve sesimi duyurmaya çalıştım. Sesim belki duyulur belki de duyulmaz ama ben her halükarda greve devam edeceğim.”

Ebu Suud ve arkadaşları, haklı davalarını boş mideleriyle dünyaya duyurmaya çalışırken, bir umutla dünyanın vicdan sahibi insanlarını harekete geçirmeyi bekliyor.