Sana Göre Haber

Göbek Yağı ve Yapay Tatlandırıcılar: Ömrü Kısaltan Gizli Tehlikeler Açıklandı

Göbek Yağı Ömrü Kısaltan Bir Ölüm Sinyali Olabilir

İtalya’daki Agostino Gemelli Üniversitesi tarafından yapılan kapsamlı bir araştırma, göbek yağının sadece estetik bir sorun olmadığını, aynı zamanda ömrü kısaltan ciddi bir sağlık tehdidi olduğunu ortaya koydu. Araştırma sonuçlarına göre, boy ve kalça ölçülerine oranla daha kalın bir bel çevresine sahip olan bireylerin, yaşlandıkça hareket kabiliyetlerini kaybetme ve erken ölüm risklerinin daha yüksek olduğu belirlendi.

Uzmanlar, “Önemli olan toplam kilonuz değil, fazla kiloyu vücudunuzun neresinde taşıdığınızdır. Göbek yağı, vücudunuz için büyük bir tehlike işaretidir. Bu durum, gizlenen ciddi sağlık sorunları hakkında bir uyarı niteliği taşırken, ne kadar yaşayacağınızı da öngörebilir. Fazla kilolu olmasanız bile, karın bölgesindeki yağlanma sağlığınızı sessizce tüketerek yaşam sürenizi kısaltır” şeklinde uyarıyor.

Çalışmada, kilo ve yaştan bağımsız olarak, bel çevresi kalçasına göre geniş olan kişilerin hareket zorluğu yaşama ihtimalinin %28, boyuna göre bel çevresi geniş olanların ise %32 daha fazla olduğu saptandı.

‘Sağlıklı’ Denilen Tatlandırıcılar Felç Riskini Artırıyor

Bir diğer önemli bulgu ise ABD’deki Colorado Üniversitesi‘nden geldi. Araştırma, “sağlıklı” ve “şekersiz” etiketleriyle satılan birçok endüstriyel gıda ve içecekte bulunan yapay tatlandırıcıların felç riskini artırdığını gösterdi. Özellikle dondurma ve protein barları gibi ürünlerde kullanılan düşük kalorili yapay tatlandırıcıların, beyinde hasara yol açarak felce neden olabildiği tespit edildi. Bu tür vakaların özellikle gençler arasında artış göstermesi endişe verici olarak nitelendirildi.

Tatlandırıcılar Damarları Nasıl Daraltıyor?

Araştırmada, özellikle şekersiz içeceklerde sıkça bulunan “eritritol” adlı tatlandırıcının kan pıhtılaşması ve iltihaplanmaya yol açarak kalp krizi ve felç gibi kardiyovasküler hastalık risklerini yükselttiği görüldü. Prof. Christopher DeSouza liderliğindeki ekip, eritritole maruz kalan katılımcıların hücrelerinde sadece üç saat içinde iltihaplanma ve pıhtılaşma belirtileri gözlemledi. Ayrıca, kan damarlarının gevşemesini sağlayan nitrik oksit molekülünün azaldığı ve damarların daralmasına neden olan proteinlerin arttığı belirlendi. Çalışmanın yazarlarından Auburn Berry, “Damarlar daralıp, kan pıhtılarını parçalama yeteneği azaldığında felç riski de artar” dedi.

Risk Göstergeleri: BKO ve BBO’nuzu Biliyor musunuz?

Araştırmacılar iki önemli ölçüme dikkat çekiyor: Bel-kalça oranı (BKO) ve bel-boy oranı (BBO). Bu oranlar, kalp hastalığı ve diyabet risklerini belirlemede yaygın olarak kullanılıyor. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) de organları çevreleyen visseral yağın kalp hastalığı, felç, tip 2 diyabet ve erken ölüm riskini artırdığını doğruluyor.

Otur-Kalk Testi ve Visseral Yağ Tehlikesi

İtalyan ekip, 6 yıl boyunca 11 bin yetişkini bir sandalyede “otur-kalk testi” ile takip etti. Araştırma başkanı Dr. Elena Levati, bu testin risk altındaki kişileri belirlemede etkili olduğunu belirtti. Katılımcıların kan örnekleri alınarak kolesterol ve glikoz seviyeleri de ölçüldü. Sonuçlara göre, erkeklerin %71’i ve kadınların %53’ü riskli bel-boy oranlarına sahipti. Asıl sorunun, karın boşluğunda mide, karaciğer ve bağırsakları çevreleyen visseral yağ olduğu vurgulandı. Bu yağ türü, organları sararak vücutta iltihaplanmaya neden olur ve kas gücünü azaltır. Bu durum, hızlanan yaşlanma ve artan ölüm riskinin bir göstergesidir. Uzmanların önerdiği çözüm ise sağlıklı diyet ve düzenli egzersizle ideal bir boy-bel ölçüsüne ulaşmaktır.

Exit mobile version