Sana Göre Haber

Hünkar İskelesi Antlaşması: Osmanlı ve Rusya Arasındaki Tarihi Paktın Maddeleri ve Önemi

Hünkar İskelesi Antlaşması Nedir ve Neden Önemlidir?

Türk tarihinde önemli bir dönüm noktası olan Hünkar İskelesi Antlaşması, Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya arasında imzalanmış kritik bir saldırmazlık ve yardımlaşma paktıdır. Bu antlaşma ile iki devlet, olası bir saldırı durumunda birbirlerine destek olmayı taahhüt etmiştir. Adını, imzalandığı yer olan İstanbul’un Hünkar semtinden alan bu anlaşma, aynı zamanda “Boğazlar Sorunu” olarak bilinen diplomatik krizi de tetiklemiştir.

Antlaşmanın Tarihsel Arka Planı ve İmzalanma Süreci

Hünkar İskelesi Antlaşması, Osmanlı-Rus savaşlarının ardından gerginliğin sürdüğü bir dönemde, 8 Temmuz 1833 tarihinde imzalanmıştır. Osmanlı Devleti’nin Rusya ile daha önce yaptığı savaşlarda aldığı yenilgiler ve imzalanan Edirne Antlaşması, iki ülke arasında yeni bir düzen kurma ihtiyacını doğurmuştur. Bu zemin üzerinde, barışı ve karşılıklı güvenliği pekiştirmek amacıyla Hünkar İskelesi Antlaşması için masaya oturulmuştur. Türkçe ve Rusça olarak hazırlanan antlaşma metinleri, iki devlet arasında 8 yıl sürecek bir barış ve iş birliği dönemini başlatmıştır.

Ancak bu antlaşma, özellikle İngiltere ve Fransa tarafından büyük bir tepkiyle karşılanmıştır. Kendi çıkarlarına aykırı bulan bu iki devlet, antlaşmayı protesto etmiş ve hatta İngiltere, bir donanma gemisini Ege Denizi’ne göndererek gözdağı vermiştir. Bunun temel sebebi, antlaşmanın Rusya’ya Boğazlar üzerinde önemli avantajlar sağlamasıydı.

Hünkar İskelesi Antlaşması’nın Maddeleri

Toplamda altı maddeden oluşan ve bir savunma ittifakı niteliği taşıyan antlaşmanın temel hükümleri şunlardır:

Antlaşmanın Sonuçları ve Stratejik Önemi

Hünkar İskelesi Antlaşması, Osmanlı ve Rusya arasında imzalanan ilk kapsamlı saldırmazlık paktı olması açısından tarihi bir öneme sahiptir. Bu antlaşma ile Rusya, Karadeniz’deki güvenliğini Osmanlı güvencesi altına alarak stratejik bir üstünlük elde etmiştir.

Antlaşmanın en önemli sonucu ise “Boğazlar Sorunu” olarak bilinen uluslararası krizin ortaya çıkmasıdır. Rusya’nın Boğazlar üzerindeki potansiyel kontrolü, başta İngiltere olmak üzere diğer Avrupalı güçleri endişelendirmiş ve bu durum, ilerleyen yıllarda Boğazların statüsünün yeniden belirlenmesine yönelik diplomatik mücadelelere yol açmıştır.

Exit mobile version