Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı İDEF 2025, ikinci gününde de büyük bir ilgiyle kapılarını ziyaretçilere açtı. Onlarca ülkeden katılımcının yer aldığı fuarda, Türk savunma sanayiinin en yeni ve yüksek teknolojiye sahip ürünleri sergilenerek adeta bir gövde gösterisi yapılıyor.
PİRANA: Kamikaze İnsansız Deniz Aracı
Makine Kimya Endüstrisi (MKE) tarafından geliştirilen ve fuarda ilk kez tanıtılan Pirana, kamikaze insansız deniz aracı (İDA) olarak dikkat çekiyor. Yakın zamanda yapılan testlerde 3,5 metrelik bir hedefi tam isabetle imha eden Pirana, sahadaki etkinliğini başarıyla kanıtladı. Türk Deniz Kuvvetleri’nin caydırıcılığını artırması hedeflenen bu sistem, yüksek teknolojili bir harp başlığına sahip.
- Yarı otonom çalışma kabiliyeti
- Sabit kumanda ile kontrol veya sürü konseptiyle operasyon imkanı
- Liman ve üs bölgelerine yönelik sızma tehditlerine karşı etkili çözüm
KARA ATMACA: Uzun Menzilli Kara Seyir Füzesi
ROKETSAN‘ın imzasını taşıyan Kara Atmaca Füzesi, stratejik kara hedeflerini vurmak için tasarlanmış uzun menzilli bir seyir füzesidir. Taktik tekerlekli bir araç üzerinden fırlatılabilen bu füze, düşük radar izi sayesinde hedefine fark edilmeden ulaşabiliyor.
- Üç boyutlu görev planlama yeteneği
- Veri bağı ile hedef güncelleme, yeniden saldırı ve görev iptal etme gibi gelişmiş özellikler
- Tüm hava koşullarında görev yapabilme kapasitesi
Yeni Nesil Sistemler ve Diğer Öne Çıkanlar
Fuarda ROKETSAN, Tayfun B Blok-4, Kaan Kara Atmaca, TLG-122 ve TLG-230 gibi yeni füze sistemlerini de ilk kez sergiledi. Ayrıca, STM tarafından üretilen kargo FPV drone’u Boyga B ve Türkiye’nin ilk milli hücum bot projesi de büyük ilgi gördü. Elektronik harp sistemleri de bu yılın öne çıkanları arasındaydı; ASELSAN ve diğer firmaların geliştirdiği sistemler, sahada kullanıma hazır halde tanıtıldı.
Fuarın Genel Değerlendirmesi
İDEF 2025, toplamda 70 bin metrekarelik bir alanda 1400’den fazla ürüne ev sahipliği yapıyor. Bu ürünlerin yaklaşık 900’ü yerli ve milli üretim olmasıyla dikkat çekiyor. Fuar, hem Türk Silahlı Kuvvetleri’nin caydırıcılık kapasitesini artırma hem de ihracat potansiyelini genişletme açısından stratejik bir önem taşıyor.
