Konkordato Başvurularında Endişe Verici Artış
Türkiye ekonomisinde mali sıkıntı yaşayan şirketlerin başvurduğu konkordato ilanlarında ciddi bir artış gözlemleniyor. Yılın ilk yarısında geçici mühlet kararı alan firma sayısı, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 108 artarak 1259’a yükseldi. Kesin mühlet kararlarındaki artış ise yüzde 236 gibi endişe verici bir seviyeye ulaştı. Bu rakamlar, konkordato mekanizmasının işleyişi ve etkileri konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi.
İş Dünyası: “Tedarik Zinciri Risk Altında”
Ekonomideki bu gelişmeler, özellikle tedarik zincirinde yer alan alacaklı firmaları olumsuz etkiliyor. İş dünyası temsilcileri, konkordato süreçlerinin mevcut haliyle domino etkisi yaratarak daha fazla şirketi zora soktuğunu belirtiyor.
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Öksüz, konuya ilişkin endişelerini dile getirerek, “Bankalar haricinde kimse alacaklarını tahsil edemiyor. Alacakları koruma altında olmayan firmalar için de konkordato süreci başlıyor. Sektörlerin devamlılığı adına yapısal tedbirler acilen alınmalı. Önerimiz, konkordatoların sadece banka ve kamu borçlarını kapsaması, piyasa borçlarının ise bu sürecin dışında tutulmasıdır” dedi.
Hukuki Perspektif: “Konkordato İflastan Daha Avantajlı”
Konkordato alanında uzman olan avukat Aslı Erdem ise konunun farklı bir boyutuna dikkat çekiyor. Konkordatonun piyasalarda bir domino etkisi yarattığını kabul eden Erdem, duruma hukuki bir çerçeveden bakıyor:
“Şirketlerin iflas etme riskiyle karşı karşıya kaldığı bir durumda, konkordato alacaklılar için iflasa göre daha avantajlı bir seçenektir. Piyasa borçlarının konkordato kapsamı dışına çıkarılması, bu müessesenin temel amacına aykırı olur. Ancak, bu borçlar için farklı ödeme koşulları getirilmesi gibi düzenlemeler düşünülmesi yerinde olabilir.”